[if gte mso 9]> Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE MicrosoftInternetExplorer4

 

Sosyal paylaşımda maske ve maske düşürme kavramları beni oldum olası irrite eder ve muazzam derecede gerer, her okuduğumda, her tanık olduğumda. Gün geçmez ki bu hususta bir şiir ya da makale görmeyeyim.

 

Bunu gündeme getirdiğiniz zaman da olası sosyal tepki genelde hep aynıdır “ yarası olan gocunur “. Yahu benim hiçbir yaram yok ama insan olarak gocunuyorum zira bu yöndeki yaklaşımları kişisel hak ve hürriyetleri tahdit edici bir tehlike ve terbiyesizlik olarak algılıyorum. Sana ne kardeşim adam evliyim demiş ama bekarmış, zenginim demiş ama çulsuzmuş, MBA’den dem vurmuş ama lise terkmiş, dil bilirim demiş ama Türkçeyi dahi konuşamazmış, çıtırım demiş ama kartmış vs vs. ? Bizi ne ilgilendirir bu bilgilerin doğruluğu, aksi gündeme gelene kadar her insanın verdiği bilgilerin doğru olduğunu kabul etmekle mükellefiz, bu ahlaki bir duyarlılık, insani bir sorumluluktur.

 

Yalancı ile mum muhabbeti doğruluğu her daim kanıtlanmış bir özdeyiştir. Sistem aykırılık yaratan marjinal tipleri zamanla kendi içerisinden dışlar.

 

Varsayalım ki birisi ya da birileri sürekli çalıntı şiir yazıyor, bunu yönetime kanıtıyla bildirirsiniz ve gereği yapılır, şiire taşıyıp da onlarca insanı gereksiz yere töhmet altına sokmanın ne esprisi vardır, bunlar ortamı ve insanları gerer, rahatsız eder.

 

Yazıyı kaleme ben aldığım için sosyal paylaşım sürecimden sitemizle ilgili birkaç örnek vereceğim, bahis edeceğim arkadaşlarımla da şeffaf bir dostluk sürdürdüğümüz için isimlerini zikretmekte beis görmüyorum, kendilerinin de bundan rahatsız olmayacaklarını bilecek kadar yakınım her birine.

 

Bu yaz tatilinde karşılıklı arzu ve isteklerimizle hem Ayşe Duran Hanımefendi ve hem de Irmak Eriş Beyefendi ile tanıştım Antalya’da, harikaydı ya, rüya gibi birkaç görüşme gerçekleştirdik, doyamadık tadına paylaşımlarımızın. Sayın Duran kendi memleketi de olduğu için lütfetti büyük bir incelikle davetimi kırmayarak tesisimize geldi, yarım güne yakın bir birlikteliğimiz oldu, çoluk çocuk, eşim ve annem hep bir arada harika zaman geçirdik, ben de Ayşe Hanımın Saygıdeğer eşiyle tanıştım, Irmak Bey de katıldı aramıza, çok ama çok güzeldi ya. Düşünsenize nelere kadir şu sosyal paylaşım , birbirinden hiçbir menfaati olmayan insanlar tek ortak paydaları edebiyat vesilesiyle bir araya geliyorlar, tadından yenir mi hiç bu dostluklar ? Varsayalım ki ben bu buluşmaya binbir maske ile icabet etmiştim ya da tesadüfen bir araya gelmiştik, ne olurdu o zaman halim ? Maskenin ömrü oraya kadardı, bir daha siteye dönemezdim, bu her birimiz için geçerli. Ve Sayın Şairem Gülsen Hanımcığım, televizyonda İskandinav ülkelerinden birini gördüğümüzde bile kayın validem hislenir Gülsen Hanım adına, ben kendisini Danimarka’dan sıklıkla aramaya çalışırım hiç fark etmez gece yarısı gündüz sabah, sağ olsun o da aynı şekilde beni arar, evde yoksam ya da bir şekilde ulaşamadıysa eşimle veya annemle konuşur, çocuklarım Gülsen Abla diye resmini severler, baba vallahi kraliçe gibi oturmuş diye benimle şakalaşırlar. Edib’im Ahmet’im Can edibahmet31’im damadım olacak ama şöyle bir yirmi yıl filan beklemesi gerekiyor, küçük kızım aşık ona, hayran, şiirlerini okur ve dinler hep : )) Burada olmadığı halde sanki evimizin bir oğlu gibi. Daha saymakla bitmez dostluklar, demem o ki ; bunca güzellikler kısa vadeli prim yapma adına maskelerle değişilir mi hiç ? Hangi aklı başında arkadaşımız gerçek dışı yollara başvurur, bunu yaparsa da sosyal olarak bedelini çok ama çok ağır öder. Hal böyle iken ne manası ne esprisi vardır maske düşürmeye çalışmanın ?

 

Sosyalite ve ilişkiler kendi dengelerini kurar, lütfen bırakalım bu maske muhabbetlerini ve insanlara güvensiz yaklaşmayı, elbet sosyal alemde her tür insan olabilir ama bizim işimiz sağlıklı iletişim kurmak, çeşitli hazımsızlıklar ve çekememezlikler ile maske düşürmeye çalışmak değil.

 

Bu anlamda şiir ve nesir yazan arkadaşlarımı itidale davet ediyorum, gereksiz bir çaba, beyhude bir düşünce biçimidir.

 

Aksi ispat edilene kadar her insan dürüst ve ahlaklıdır ve bizim bunu varsayma zorunluluğumuz vardır.

 

Saygılarımla,

Mehmet Çağatay Ünlütürk

( Maske Muhabbeti başlıklı yazı MCU :) tarafından 17.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.