Fikirsiz, çilesiz yirmi dört ayar,
Azat kabul etmez, köleler gördüm.
Yabancılaşmayı marifet sayar,
Azat kabul etmez, köleler gördüm.
Ceddimizi gömmüş sağlara dönmüş,
Eşkıya yatağı dağlara dönmüş,
Bozulmuş da viran bağlara dönmüş,
Azat kabul etmez, köleler gördüm.
Benzi kirli beyaz, aklı dağılan,
Otlatmaz çobanca her gün sağılan,
Boş bir çuval gibi yere yığılan,
Azat kabul etmez, köleler gördüm.
Bakarım havada, turnalar gibi,
Sırt dönerim öter zurnalar gibi,
Zırvalar, bozulmuş kurnalar gibi,
Azat kabul etmez, köleler gördüm.
Nefsinin nâmına her an döğüşen,
Buhrana saplanıp boyun eğişen,
Dışından som altın, içi değişen,
Azat kabul etmez, köleler gördüm.
Kafası, gönlüyle dalaşıp duran,
Daldan-dala uçup, dolaşıp duran,
Hep uç noktalarda, bulaşıp duran,
Azat kabul etmez, köleler gördüm...