Hayatta oynanan oyun kalbimin, bam teliydi
Aldıkları ise aldığı duygularımın bir payesiydi,
Duylarım ise yaşamdan alınan aslan payıydı
Koparılan kalbimin koparılan sadece lifiydi..

Unutmak istemediğim hatıralarımı saydım
Araştırdığım tüm
kitaplarda hayatı aynı sandım,
Anladım ki mezarımı bilmeden kendim kazdım,
Gönülden dizelerin dile geldi sıralarım yazdım..

Geçtiğim aynaların bir hayal gölgesindeyim
Ak saçlı başım ile yalın ayak arasında gençliğim,
Kimsenin bilmediği kendi içimdeki âlemdeyim,
Hiç kimseyi bilmem sadece kendi kendimleyim,

Zamanı amansız tükettiğimin yaşanan furyası,
Bütün yaratılanların hepsi birbirinin aynen kopyası,
Hiçlikler içinde yaşamın çıkmış olumsuz furyası,
Geldi geçti, geçiyor ne olacak bilinmez bundan sonrası,

Düşüncelerimin her gün muhasebesini ederken,
Zaman akıp geçmiş vakit olmuş hemen erken,
Güzellikler içinde geçmişi tam sileceğim derken,
Baharı bekler kışlar geliyormuş hemen erken..

Bir serinlik kaplar belikli esen meltemin yeli,
Bir umut
dünyasında hemen uzatılıyor eli,
Yaşam eritiyor hepsini, bazen ediyor
insanı deli,
Bir yol tutturmuşum ki gidilecek yer belli..

Camları kaplayan buhar gibi uçup gitse ıslığım,
Bırak ensemi, yakamı silkse kalan en son çığlığım;
Sevgi ve saygıdan yanadır var olan tek varlığım,
İnsanca yaşayan
insanca bir gün yok olacağım..

Uyan artık soytarı gönlüm gafletten artık uyan,
Her yolunu tutturmuş bak sen kaldın yayan,
Ömür hızla akıyor bir olursun yaşamda bunayan,
Hiçbir
zaman deva bulmaz elim yaran kanayan,

Nefsine ram olmuşsun, derim hayır bu sen değilsin.
Secdeye eğilecekse başın, bir tek Hakk’a eğilsin.
Eşi ve benzeri olmayan emsalsiz bir tek numunesin,
Dile ki Mevla’m en
güzelini dua ve niyazla versin..

Bu âlemde terk edilen akılsa; eşiğin ardı fizan,
Görmek için
göz lazım, anlamak için olmalı izan.
Roller vardır biçimsiz, su taşır derki dolsun kazan,
İlahi
rahmetle kader çizgisini yazmış yazıyı yazan..

Karanlığa pervane olmuş sözde aydınlık yüzün,
Her gün bir şeyler yok ederken duymuyorsa
hüzün.
Yaz mevsimi geçmeden gelir mi hazanla
hüzün,
Yaşam senin yaşamın nasıl yaşamak istersen öyle düşün..

Her t
arafa kaplayan ışıklar elbet söner de bir, bir,
Bir el tarihi yazar, kazılan ise hayatta iken kabir.
Zikrin ne ise fikrin ile cismanin toprağa defnedilir,
Hiç duymazsın ardından telkinler ardınca verilir.

Artık uyanmalısın artık uyanıp hepsini görmelisin,
Bu yol benim yolum deyip, yolunda yürümelisin.
İlerlemek diyerek yürürken postu deldirmeyesin,
Yaşadığın hayat senin bunu unutmadan öyle bilmelisin..


( Hayat Oyunu başlıklı yazı Can İyisever tarafından 20.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu