günün ağarması yakın uzak durduğumuz ayrılık izleri soyuldu ar soğuğunda içi dolu bir üzüm tanesiydi kara gece düşmeden önce koynuna kuru elleri uykulu masallar güncesi vesaire
duvarda bir fotoğrafa son kez dokunmanın çok da ağlamamış aksi zamanla alıştık mı ne eskiden kalma eksik bir çığlığın kuş sesini ince ince ikiye bölmesine
etrafımızda tozlu yüzüne aşk bulaşmış herhangi birileri genç özensiz cümleleri kur ve terket dün bir türkü dinlemiştim sonra ağaçlar koştu uzağa mevsimden olsa gerek anladığın gibi hüzünden değil hele yalnızlıktan hiç
her güzelden çiçek çalarım ben saçımda asılı renk delik deşik ahenk düş kokulu dizinde uyutma bir kez daha neden sorma usta bir yalancıyım üstelik dudaklarımda hala sıcak sancı kin çamurunda acıma halleri falan bırak bunları
uzun lafın kısası zaman durmaz benim aklımda bir güneş al kadifeli nasıl da kıvrak anasonlu zilli bir kaç ten önce unuttuğun göz ucunda sensizlik tarihçesi ya sarısı vurulmuş olası yerinden ya bir sana yaramaz .
( Uykulu Masallar Güncesi başlıklı yazı NeclaKezbanT tarafından 29.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.