Ey Süleyman
ayrı düşsen, özde sensin muhteşem;
Akdeniz
yığdırsa hicran, közde sensin muhteşem!
Sen cihangir,
sen heveskâr, sen gönüller şâhısın;
Mevsimim
sustursa derman, sözde sensin muhteşem!
Nehre yangın
girse, örmem kahrı nur vicdanlara;
Perdeler
kaldırdı Rabbim, gözde sensin muhteşem!
Çağlatıp durdun
gönüller, meşki serdin canlara,
Kor hazanlar
senle memnun, güzde sensin muhteşem!
Asrımın
bağrında güller çağlatıp durdun şahım;
Kahrı savdın,
nûru gördün, yüzde sensin muhteşem!
Şimdi mâhın
yığmasın hiç derdi, derman yüklesin!
Öyle yığdırdın
ki sevdâ, şimdi hüsran beklesin!
Bahçelerden
nûru aldım, cânı kursun Mihrimah;
Gözdelerden
meşki çaldım, bağrı yarsın Mihrimah!
Aşkı alsın
handelerden, lebde vuslat toplasın;
Neyle hüsran
yakmışım ben, kahrı kırsın Mihrimah!
Topkapı’mdan
çağlasın nur, zehri döksün sâkiler;
Neşvelerden
neşve buldum, meşki yorsun Mihrimah!
Mehterim zerk
ettirip dursun bugün kor cenkleri;
Harmanımdan
almışım zâr, gönlü sarsın Mihrimah!
Gökte yansın
mâhımın nur rengi, yansın közlerim;
Üsküdar’dan
bulmuşum feyz, kalbe varsın Mihrimah!
Söylesin
deryam bugün meltemlerin nur raksını!
Yığmasın
dermanlarım hiç şeytanın zor raksını!
Gönle kasvet
girmesin hiç, cenkle yansın Barbaros;
Kalbe dertler
sermeyin hiç, muştu sunsun Barbaros!
Nehre fettan
sokmayın, meltemlerim dağlanmasın;
Aşkla deryam
titresin hep, meşke konsun Barbaros!
Neyle tekbir
kardırın siz, mâbedim kırsın yeis;
Gülşenimden
gelmesin kor, nûru ansın Barbaros!
Akdeniz
çağlattırıp dursun bugün can mâzimi;
Tütmesin
hüsranla sık sık, köşke konsun Barbaros!
Târihim mehtâbı
yığsın yanmayan deryâlara;
Dilde şevksin,
közde dildâr; canda şansın Barbaros!
Sâlihim sürsün
gönülden yandığım dermanları!
Âşığım bir bir
düzeltsin bozduğum meydanları!
Önceler görsün
güneşler, nûru versin şehrime;
Tütmesin
sessizliğim, dermânı sersin şehrime.
Nur Süleymânım
nefessiz kalmasın bağrımda hiç;
Tütmesin sonsuz
karanlık, şavkı örsün şehrime.
Caddeler
kırgın, sokaklar gönle dargın kalmasın;
Âsumânın kahrı
bitsin, şûle dersin şehrime.
Görmesin hiç
canlarım kâbuslu mâtemler bugün;
Mehterim
yığdırmasın zâr, şevkle girsin şehrime.
Rintlerin
bağrında her gün çağlasın kor nağmeler;
Bülbülüm
kırsın kahırlar, meşki kursun şehrime.
Solmasın
harmanlarım, mevsimlerim can yıkmasın!
Tütmesin
hüsranlarım, taksimlerim hâr yakmasın!
Özde közsün;
dilde sözsün; canda gülsün sultanım!
Bayramım
bayram bugün, eşkimde gölsün sultanım!
Aşka vurgun
leblerin hülyamda yangın başlatır;
İlhamım
canlandı, kor mısramda selsin sultanım!
Cenklerinden
feyzi aldım, mehterimden meşkleri;
Sermişin rüzgârı
sık sık, bağda yelsin sultanım!
Bâkiler
yığdırsa mâtem, canda ölmezsin şahım;
Vermişin hep câna
vuslat, kalbe tülsün sultanım!
İnliyor
Pervâne, yangın yükletir hep canlara;
Elde neysin;
kalpte şahsın; sözde dilsin sultanım!
Ey Süleyman,
cennetin bağrında olsun tenin!
Dağlanan sâlihlerin
şavkıyla dolsun tenin!
( fâ i lâ tün
/ fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün / )