Telefonuna bakarsın...
Onun şehrinin hava durumu vardır hala... Hava soğuksa üşümesin diye “Sıkı giyin! ” diyebilmek için... Hava durumu vardır ama bu sözü söyleyebileceğin bir durum yoktur bundan sonra... İç çekersin, gözün dolar, sol yanın sızlar...
Dışarıda deli gibi yağan yağmura bırakırsın kendini... Sırılsıklam olursun ama içine bir kor düşmüştür zamanında... Onu yağmur söndüremez ama rüzgar körükler... Bir şey olur, gülmek istersin ama gülemezsin, gülüşü düşer aklına... Kulaklarında yankılanır tekrar tekrar... İç çekersin, gözün dolar, sol yanın sızlar...
Dalgınlık artık doğuştan gelen bir özellik gibi yerleşmiştir bünyene... Trafikte kırmızı ışığı fark etmeyip son anda kazadan kurtulduğunda ani bir dönüş yaparsın gerçek dünyaya acı bir fren sesiyle... Ama asıl olan nedir biliyor musun? Umurunda bile olmamasıdır kazadan kurtulmanın... Şükür deyip devam edersin... Buna da şükür... İç çekersin, gözün dolar, sol yanın sızlar...
Kaybolursun labirentinde... Her dalışın sonunda kendini hep onu düşünürken bulursun... Ne kadar düşünsen de geri getiremeyeceğini, olmazı olur yapamayacağının farkındasındır ki bu seni her gün her an öldüren meseledir... Elden bir şey gelmemesi ne demek bilir misiniz? Her gün ölmek, her gün bitmek, her gün kahrolmak demek... Bir ölmek her şeyi halledecekken, bin ölüp ölememek demek... Böyle bir çaresizlik içinde yaşamayı öğreneceğini bekleyerek geçecektir ömrün... Kim bilir belki öğreniriz bir gün dersin... İç çekersin, gözün dolar, sol yanın sızlar...
Tükenmişsindir aslında ama o “Tükendim” dedikçe sen de tekrar tekrar tüketirsin kendini, bitersin... O birkaç fotoğrafına yüzlerce kez çevirir çevirir bakarsın ama hasretini gram azaltmaz... Aksine daha da özlersin... Üzerine de sigarandan derin bir nefes çekersin, gözün dolar, sol yanın sızlar...
Masaya koyarsın telefonu, küçük bir umuttur içinde ama yine de en küçük bir titremede yatağından fırlarsın, uçarsın tabiri caizse... O değil... O olmaz... Hiç o olmayacak... Bunu bilirsin çünkü “Yazma artık” demiştir ama o küçük umut her zaman seninle beraber olur... ve işte o umut yaşama tutunmana yardım edecektir... Dört elle değil belki ama parmak uçlarınla da olsa tutunursun... O umutla bile yaşamanın zevkini çıkarırsın bir yerden sonra.. Şükür dersin... İç çekersin, gözün dolar, sol yanın sızlar...
Gökyüzü bazen ciğerine dolar ama olsun.Bak ne de olsa çayın, sigaran var her şeyin tamam…