sus sakın bir şey söyleme sukut dehlizlerine esir düşmüşken kelimeler
yamalı bir aşkın cehresiyim şimdi ben bir yanım kırmızı hep diğer yanım siyaha özenen ki... sana etmiyorsam sitem içimde yaşayan sevdamadır saygım bakma öyle ürkek gözlerle bakma yüzüme
anılarla sararmış kirli bir yaprağım şimdi sen bir kalemde silerken maziyi nedensizce bilmem ki hangi tene emanet ettin kendini ki yinede ben sana kırılamadım sevdan bu kadar içimde yaşıyorken ve sana susuyorum ben
şimdi ruhu seninle gitmiş boş bir bedenim kederlerini ağırlıyorum boş bıraktığın tenimde ki avuçlarımın içinde ki kınalarım hala ıslak sen nasıl yaşıyorsun bunu bilemem al kalan şu ömrümde al senin olsun sen giderken ben de vazgeçtim hayat diliminden
ama sus ve bakma öyle küskün gözlerle yüzüme ve sakın bana bir şey söyleme ki sesin kulaklarımda çınlar gittiğinden beri adın yine dilimde ki tek hecem
ki... hani biz hep beraber olacaktık gözlerini asla almayacaktın gözlerimden ve ellerin hep ellerimde kalacaktı hani bitecekti ömrümüz birlikte nerede benim sevdiğim hani nerede sözler
şimdi sen bana öyle uzak bir ülkesin ki ben binlerce med-cezirleri geçsem de nafile... ve saat sensizliğimin her saniyesi vakit sensizliğimi bir geçe
( Sus Sakın Bir Şey Söyleme başlıklı yazı Aysu tarafından 9.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.