.
sevişiyor yalandan yanık sabahlar
dudağımda çatlayan kan
eski duvarlara astı bedenimi küs
süslü kurak zaman
toplayıp dargınlığı valize
göndermeliyim yaşanmayan kente
düş denizine iniyor yüz yüze
cennetsiz patikalar
boğulacak eller mavisinde yoktan
yaşlanınca ölür mü hep
sevinç göz çukurunda uyuyan
dokunacak kor
ak yeleli atlar gibi koşmuyorsa
lirik toprakta büyüyen af
sor kendine
işin zor
yaşlarınca ölmeye durur bahar
annemin dilinde açan güneşvari yaprak
ve kuşların kızıl dansı yükselir ufak
ve kırıldı ayak sesimde yılgın saat
çıt çıkarmayın batan camların sarısı
ara ara konuşuyoruz şurada bir kaç aşk
daha kaç çocuk doğuracak sepya
ayna içinde korku içince har
biçimsiz manzara sonu direnmekte rüzgar
de bağlacım de bana
"kadınlar ki hep giderken susar..."
.