Kalem ile kağıt en yakın dostlarım oldu. Kitaba dost kalanlarla ezeli bir dostluğum vardı. Kalemin ve kitabın hatırına çok sıkıntılara göğüs gerdim. Ortaokulda Türkçe öğretmenimizin: "Anılarınızı yazın, günlük tutun" çağrısı üzerine kalem ve kağıtla dostluğumuz başla. Tabii ki: yıllarca sürdü, günlük tuttum, mektup arkadaşları edindim.Yazdım, çizdim, karaladım. En son Baykanlı bir mektup arkadaşıma yazdığım o uzun mektubu hatırlıyorum. (Sanırım 50- 60 sayfayı  geçmişti)    


 Anı defterleri- hatıra defterleri ve günlükler benim en yakın dostlarım oldular. Bir otobüs kazasının enkazının altından çıkan ve bir kızımıza ait olduğu sanılan hatıra defterine günlerce ağladığımı hatırlıyorum. Anılarımla birlikte paylaştığım hayallerim geleceğimin umudu oldular. Bu hayallerimin bir kısmı gerçek olurken bir kısmı da hayal olarak hafızamda kaldı. Çok dostlarım, çok sevenlerim, çok hayranlarım oldu...    


  Okul yıllarında oldukça sessiz, sedasız, sönük bir öğrenci idim. Bir çok öğretmen beni yazılılardan sonra tanırdı. Ya yazım dikkatlerini çeker, ya da anlattıklarımdan etkilenirlerdi. Yazılı sonrası gelen öğretmenler:" Ahmet Sargın kim?" diye sorar, ben de utana sıkıla, mahcup cevap vermeye çalışırdım. Bazen sınıf arkadaşlarım eliyle gösterirlerdi: "  Hocam,Ahmet Sargın bu" diye.


   Başarılı Yazarlara, gazetecilere, televizyonculara imrendiğim oldu. Sırasıyla bunlarla olan hasretimi de giderdim,Uzunca bir süre köşe yazarlığı yaptım. Yazı işleri müdürlüğü, muhabirlik, televizyon sunuculuğu, Tv Şiir Programı yapımcılığı gibi bir çok  dalda görev alarak hepsinden nasibimi aldım, Rabbime şükür.  


    Yerel televizyonda " Bozok Şiir Akşamları"  programını sunarken şiire olan merakım doğdu. Önce kendi bölgemizden, sonra ülke genelinden yüzlerce şairle, yazarla tanışıp dostluklar edindim, televizyon programlarına onları konuk ettim. Şiir Şölenleriyle  dostluğumuz devam etti. Bir çoğu hakkında yazılar kaleme aldım. Eserlerini  yorumladım. Şair ve yazarlarla ilgili inceleme ve araştırmalarım, röportajlarım yayımlandı. Hepsi benim için güzel bir anıydı. Hiç birisi için de pişmanlık duygusu taşımadım. Asla onlardan bi diyet  talebim de olma.  


   Mektup arkadaşım gibi,  yazısına bir yorumla başladığım yazar arkadaşımın ilgisi ve sevgisi öne çıkıverdi. Güçlü kalemini alkışlarken, onu gelecekte ünlü bir yazar olarak görme isteğim beni kendisine yönlendirdi." Sana canım,diyebilir miyim"demiş, ben de " Bi mahsuru yok " demiştim...

   Kalemine olan saygım ve hayranlığım beni dostluğa, arkadaşlığa, ahbaplığa götürdü. Birbirimize hakkımız geçti. Benden yana ona olan hakkım kat kat helal olsun. Saygı duyduğumu kalemine hayranlık gösterdiğimi itiraf ediyorum.Yazmanın onda bir tutkuya dönüştüğünü çok iyi biliyorm,bu manada onun adına çok umutluyum. Kaleminin susmaycağına ve güçlü bir yazar olacağına inancım var...

  Bir noktada, bu dostluğun sona ereceğini de çok iyi biliyordum. Kendi başına ayakları üzerine durduğunu gördüğüm günü bekliyordum. " Nasıl olsa bana ihtiyacı kalmadığı gün, uzaklara uçup gidecek" diye düşünüyordum... O noktaya geldi mi, derseniz sanırım bir iki  adım kalmıştı. "Keşke biraz daha sabır gösterseydi" diyorum.     


   Ona olan ilgim: kalemine, inancına ve ideallerine olan saygımdı...

 Evet haklı, çok arzu etmiş de olsak asla ona kıyamayacağımı,  gelecekte üzüleceğimi bilmesi, aile huzurunun bozulmamasına rıza gösteremeyeceğimi tahmin etmesi gerekirdi. Sevginin ötesinde  ikimizin de alması gereken tedbirler vardı...    


  Önce Rabbim, sonra imanım, sonra ideallerim, sonra vicdanım, sonra da emanete olan hürmet duygum sebebiyle sessiz kalmak zorunda oldum. Hep bu duygularla kendimi ve onu frenlemeye çalıştım... Elbette  bu çekingenlikte ona duyduğum saygının etkisi vardı.

 Adımlarımı bilerek atarken, bunları birlikte görebileceğini düşünüyordum. Bende "Zaman her şeyin ilacıdır" düşüncesi hakimdi. Hem onu koruma, hem kaleminin gelişimine yardımcı olma, hem de yalnızılığını giderme adına işi zamana bırakıyordum, Aklım da, zihnim de, amacım da, asla ve asla yanlışa adım atma duygusu yoktu... Ondan istifade etme gibi bir  basitliğe de düşmeyi düşünmedim. Çünkü o, canımdan bi parça oluvermişti.

 

   Sonuç mu?...Sonuç canımı acıttı ne yalan söyleyim. İtiraf ediyorum: sol yanım ağrıyor, yüreğimde acısını derin hissediyorum...Ama doğru olanı yaptığımı düşünüyorum. Kimseden  her hangi bir diyet beklentim yok. Çünkü  ben kalemimi hiç satmadım, silah olarak da kullanmadım. O basitliğe de düşmedim. Bir tek isteğim vardı: onunla geleceğe dostça yürümek...  


  Bedel talep etme basitliğine düşmeden, dostluğu düşmanlığa dönüştürmeden, güzellikleri çirkinleştirmeden dostluğumuzun baki kalmasını sağlamak adına bunu arzu ediyorum. Ne yazık ki: Sal yara almıştır, güvensizlik doğmuştur, itimat kaybolmuştur, şu saatten sonra bana düşeni yapmak zorundayım.    

 

   Bir tek dileğim var: Asla maddi beklentimin  olmadığını, hiç bir zaman ondan faydalanmayı düşünmediğimi, onu korumayı, kollamayı ve iyi bir yazar olarak yetişmesini amaçladığımı bilmesini isterdim.


         Peki son davranışımı nasıl izah etmeliyim?...

  İşte ondan korkuyorum, yemin olsun ki: onu üzmeme,hayallerini kırmama,mutluluğunu bozmama adına  yapılan bir roldü bu...Rolümü  çok iyi oynayamamış da olabilirim .Ama amacım onu kırmak da değildi.

  Allahıma şükür Mevla bizi yanlışa düşmekten uzak eyledi, hamd ediyorum. Yaptıklarımdan pişman değilim, kendisiyle hayat boyu dost kalmak dileğimdir. Yüzlerce dostlarımın arasın da, o da neden "Bir dost!"  olarak var olmaya devam etmesin ki...?


                       Ahmet SARGIN/ Garip Ozan













( Dost Kalalım başlıklı yazı Ahmet SARGIN tarafından 11.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu