Uslanmadı zamanım,
yanmaz aşk diye diye,
Ellerde
dolaşıyor hüzün yüklü sermaye,
Tutuşmuyor bir
türlü yüreklerdeki gaye,
Tarumar oldu
bir bir, bahçelerim bülbülsüz;
Hakk’tan
gelene canlar hem sağır hem de dilsiz !
Meylederiz hızlıca
yalanların nazına,
Kulaklar
tıkamışız arifin avazına,
Vuslat
sermedik bizler cananların sazına,
Sevdanın
yollarında yürüyorlar gönülsüz;
Hakk’tan
gelene canlar hem sağır hem de dilsiz !
Yaylalar yetim
kaldı, boy vermiyor buğdaylar,
Meydanlar hazin
hazin dizdiriyor halaylar,
Kâbuslarla
geçiyor günler, haftalar, aylar,
Dağlarım
çoraklaşıp şimdi kaldı sümbülsüz;
Hakk’tan
gelene canlar hem sağır hem de dilsiz !
Çiylerin
titreyişi meltemler çağırmıyor,
Sükût etmişti
şafak, seherler bağırmıyor,
Sabahlar segâhları
neylerle doğurmuyor,
Ağlıyor
dermanlarım, bağbanlarım al gülsüz;
Hakk’tan
gelene canlar hem sağır hem de dilsiz !
Kahır kuşları
öter matem yüklü şehrimde,
Umutlarım
haykırmaz, garip kaldım dehrimde,
Yangın
mersiyelerim dolaşıyor nehrimde,
Pervane hüsran
yazar, kaldı aşksız ve ilsiz;
Hakk’tan
gelene canlar hem sağır hem de dilsiz !