Neleri özleriz hayatımızda; sevdiklerimizi mi, sahip olduklarımızı mı yoksa sahip olmak istediklerimizi mi? Birde sahip olamadıklarımız vardır ki, özlemden öte bir şeydir onlara karşı hissedilenler… ne olduğunu anlamazsınız davetsiz misafir misali gelir oturur baş köşeye… Neydi benim sahip olmadıklarım diye düşünmeye başlamışsınızdır bile neler olduğunu anlamak adına. Aslında her şey acık seçikken göremezsiniz olan bitenleri. Gelen misafirdir aslında olup bitenler. Gözlerinin içine bakarsınız gözlerinizin en renkli yerleriyle ama göremezsiniz ya da görmek istemezsiniz kendini apaçık ortada sergileyen şeyleri…
Zaman geçer, günler geçer, takvim yaprakları bir bir yırtılır ama sız hala anlamazsınız neler olup bittiğini.
Aslında zamandır size en büyük kötülüğü yapan ve eline geçirmiştir sizi bir kez daha, aslında zamandır bütün bu özlemlere sebep, birlikte bir ömür varken ortada yaşanmak üzere zaman engel olur yaşanılası bu güzel duygulara. Zaman geçtikçe kazandığınızı sandığınız zaman ömürden mutlulukla geçmesi gereken günler demekti belki de. Belki de bu günlerdi özlediğiniz sahip olmak istediğiniz hayalini kurduğunuz o muhteşem günlerdi zamanın gölgesinde bekleyen sizi… Zamanı gelmişken zamansızlığın içindeki yaşanması gereken günlerin, daha fazla zaman kaybetmeden farkına varmalı zamanın geçtiğinin ve yaşamalı bir zamanlar diye başlayan masallara konu olmamak için… Ve masalların girişini değiştirecek, yeni bir masal yazdırmak adına yaşanmalı aşkın en güzel hali
Yazarın