Dilsiz Fırtına
.
sen bir de gözlerimi özleyince gör
ben döktüm bahçende mor bahçende beyazını alını
ben büktüm yeşil umutlu ağaçların kusursuz dalını
hiç sorma insan neden yedi yerinden bıçaklanır
üst üste kaç dünyanın üşüdüğü bir mevsimde ölüme yakın
yeni yazılmış şiirin arasında ölüme uzak
işte saklanıyor aklına çocuk gülüşleri aklımın
bence adı başka bir şeydi
"Erken Gülü" mü demişti annem
hani Mayıs'ta Haziran'da balkonları güzel kokutan
yağmurla karışık yanım
yaşamak bazen en acele zamanda
içmeden bıraktığım bir bardak demli çayım
ardımdan ağlar mı bilinmez
veya düşünce kitaplar içine elleri kınalı ama elleri kanamış
doğmamış çocuklarım
iki sevgili dudağında serin ırmak
duaların oynaşıp duran hevesi aşk
ki tarihi yazılır yıllar boyunca kör kütük sarhoş
gülden kızıl yalnızlığın
hep bir ağızdan hep bir şeylere susmuş insanlığın
unuttum sonra kollarım açık kaç pencereye
kucak dolusu kaç selam yolladım
kendi sesiyle devrilmiş bir sandalım şimdi
koparılmış kuşların kanadında fırtınam
kendi masumluğuna inanmayan ağıtlar yakıyor zaman
bir kez daha görmeyeceğim suretler geçiyor bir bir aynadan
susamıyorum anne
övünmüyorum da kurduğum hayallerle
içinde niçin geçen bütün cümlelerden çekiniyor içim
bu korku bu zayıflık neden
büyüdüysem çekinme söyle
bozuk bir lisanın yankısında tutuşuyor delirmiş ayaklarım
ıslanmış toprağa her değdiğimde
ocakikibinonüç
(
Dilsiz Fırtına başlıklı yazı
NeclaKezbanT tarafından
2.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.