2012 Yılını acısıyla, tatlısıyla uğurladığımız şu günlerde bir yılı daha geride bırakmanın hüznü çöktü yüreğime.2012 yılına dönüp şöyle bir baktığımda, hafızamda en göze çarpan konulara bir değinecek olursam.
Kuşkusuz Suriye’de yaşanan iç savaş ve Esad’ın katliamlarla iç savaşı bastırma çabası, dünyanın seyirci kalmasına inat Türkiye’mizin tavrının çok açık, net ve dünyaya örnek olması gereken nitelikte olması.
Yine biz eğitimcileri çok yakından ilgilendiren 4+4+4 sistemi ile12 yıl eğitim-öğretimini zorunlu hale gelmesi. Bizler 4+4+4 eksik yönleri olduğunu düşünsek de 2013 yılında bu eksikliklerin çıkarılacak yönetmelik ve düzenlemelerle giderileceğine olan inancımız da tamdır.
Yine 2012 yılında atanamayan öğretmenlerin şubat ayında atanma isteklerine, bir şubat müjdesi gelmedi, ancak umutlarını yaz tatiline taşımaları en doğru olanı galiba. Atanamayan öğretmenlerin gözlerindeki ışıltı, yüreklerindeki heyecan hiç bitmesin.
Bir cimbomlu olarak 2012 nin güzel olaylarından biri de Galatasaray’ın Fenerbahçe’yle oynadığı maçlarda üstünlük sağlaması. Lütfen 6-0’ı hatırlatmayın, daha geriye gidersek yedi kişi ile 7–0 ı misilleme olarak kullanırız. Galatasaray da Fenerbahçe de, ülkemizin iki güzide kulübü, iki kulübümüzü de çok seviyoruz. Bu tatlı rekabet fairplay çerçevesinde hiç bitmesin hep sürsün istiyoruz.
Türk, Kürt, Arap kardeşliğimizi baltalamaya çalışanlara inat 2013 yılında ve gelecek tüm yıllarda kardeşliğimizi sürdüreceğiz BİZ KARDEŞİZ.
Bir yıl geride kaldı, koca 52 hafta devam etseydi 53.haftadaydık, şair edasıyla hüzün sardı zihnimi ve Sezai Karakoç’un inci dakikaları zihnimde gezerken; zihnimde gezen bu Şiirin bazı mısralarını da sizinle paylaşmak istiyorum.
Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum
Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
Erkek ağlar mı diyeceksin
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden
Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
Sen benim ağlamamı erkekliğime
Uyanan ölmeyen yenilenen
Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say
Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say
53.Haftadan en derin saygılarımla, yeni yılın sağlık mutluluk ve barış getirmesini diliyorum.
Mustafa YILDIRIM
Eğitimci Yazar
e-posta: [email protected]
Yazarın
Önceki Yazısı