-Küçük yüreğim korkudan tir, tir titriyordu.
Hava soğuktu ama içimdeki üşümem havanın soğukluğundan değil de, korkunun bende
yarattığı korkunun karmaşık ucube eserindendi.
-Anam desen hem bağırıyor hem de
ağlıyordu. Bir taraftan da gecenin ilerleyen zifiri karanlığında nereye
gideceğimizi şaşırmıştık.
-Komşular bizim ağlama ve çığlık
seslerimize uyanmış evlerinden don gömlek dışarıya çıkmışlar bizlerden tarafa
bakıyorlardı.
-Karanlığın içinden bir kol bana doğru uzandı
küçücük elime o el beni tuttu ağlama gel diyerek beni götürmeye başladı.
-Anam da yanımda ağlayarak benimle
beraber geldi. İkimiz birden o gece elimden tutarak götüren komşunun evine
sığındık.
-Komşunun evindeki odalardan birinde soba
hala yanıyordu. Komşumuz Ayşe teyze, bizi yanan sobanın başına oturttu ve bize
ağlamayın artık, geçti artık korkmayın burada emniyettesiniz diyordu bize.
-Babamın büyük abimle olan kavga sesleri
ve arkası, arkasına savurduğu belden aşağıya küfürleri dışarıdaki karanlığı
hala aralıyor bizler içeride olmamıza rağmen bize kadar ulaşıyordu. Onun
bağırırken her söylediğini duyabiliyorduk.
-Biz sobanın başında hala titrerken
dışarıya çıkan Ayşe teyze elinde bir tas çorba biraz da zeytin ekmekle yanımıza
geldi. Bizlere aç olabileceğimizi söyleyerek önümüze koyup yememizi söyledi.
-Bir taraftan da demlikte gündüzden
kalma çayı ısınması için sobanın üzerine koydu.
-Ben hala gecenin korku dolu şoku içinde
yaşadığım gördüğüm olaydan dolayı kendime hakim olamayıp, iç çekerek
ağlıyordum.
-Ağlamamıza uyanan Ayşe teyzenin yaşıtım
sayılan uyuyan küçük kızı olan Elmas’ da yatağından kalmış yanımıza gelmişti.
-Bizim ağlamamızdan etkilenmiş olacak ki,
korku dolu gözlerle bizlere bakıyordu.
-Onun bize acıyan bakışları karşısında
nasıl da ezilip büzüldüğümü bu gün bile asla unutamam.
-Utanıyordum;
-Kendimden ailemden evde kavgasını dayağını
eksik etmeyen babamdan, kavgaya neden olan büyük abimden, her şeyimden
utanıyordum. Ve bir an evvel ailemden kaçmak bulunduğumuz çevreden uzaklaşmak
kimselerin beni bulamayacağı bir daha geriye evimize dönmek istemediğim yerlere
gitmek ortalıktan kaybolmak sır olmak istiyordum.
-Ben bunları içimden geçirirken yaşıtım
olan evin küçük kızı Elmas’ın bana bakıp, bakıp bana acıması beni yerin dibine
sokuyor kahrediyordu.
-Oysa o sabah beraber evin önündeki
damda onunla sek, sek oynarken onunla beraber gülüyordum yine onunla beraber
oyunun verdiği neşeyi sevinci çocukluğumuzu paylaşıyordum.
-Şimdi onun bana acıması karşısında
içimdeki eziklik içimdeki ortama isyanım, yaşadığım hayata yeter artık durma
git buralardan diye haykırıyordu.
-Ama nereye gidecektim;
-Vakit son bahardı, kar ha yağdı ha
yağacaktı, evlerde sobalar kurulmuş zemheri yaklaşmıştı. Kış kapıya gelmiş dayanmıştı.
-Ama kafama koymuştum anamın babamın
haberi olmadan kaçacaktım.
-İçimden hele şu geceyi bir geçirelim
yarın bir olsun o gece giremediğimiz eve bir girip çıkalım sonrasında nasıl
olsa kavganın dayağın eksik olmadığı evimizden kaçmak için bir yol bulurum
diyordum içimden.
-Bir taraftan da zavallı anamı
düşünüyordum.
-Haydi, ben evden kaçtım kurtuldum. Ya
o, ya o ne yapsın, nereye gidecek bir anası var ne babası, ne de sığınacak yakın
bir akrabası var yaşayan deyip duruyordum, içimden bir taraftan da onu düşünerek.
-Gece bir hayli ilerlemişti, dışarıdan
bizim evden taraftan gelen sesler artık kesilmişti.
-Anam elimden tuttu kalk dedi oğlum kalk
sanırım babanın kızgınlığı geçti, evimize gidelim konum komşuyu da daha fazla rahatsız
etmeyelim gece vakti diyerek beni aldı dışarı çıkardı.
-Komşumuz olan evine sığındığımız Ayşe
teyze o gece bizi bırakmayıp orada kalmamızı ısrar ettiyse de anam onlardan
utancından olsa gerek ki, orada o gece kalmak istemedi.
-Ben de o gece onlarda başkasının evinde
fazla kalmak istemiyordum. Ayşe teyzemin kızı olan arkadaşımdan yaşıtımdan
çocuk kalbimle sevdiğim Elmas’ tan utanıyordum.
-Anam sonunda, elimden tuttu kavganın
yaşandığı bizim eve doğru gittik kapı kapalıydı arkadan kilitlenmişti uğraşsak
da, kapı açılmıyordu.
-Geri dönmeyi düşündük ama anam da ben
de bunu ar meselesi yaptık. Belki de o anda, anamdan çok ben istemişimdir geri
dönmemeyi.
-Çünkü akranım yaşıtım beğendiğim
sevdiğim oyun arkadaşım Elmas’ın bana acıyarak bakmaları gözümün önünden bir
türlü gitmiyordu.
-Kapıyı zorlamaya açılması için çalmaya
evdeki babamdan bizleri de döveceğinden korktuğumuzdan evimizin hemen
yakınındaki ören yerindeki taşların ağaç kalıntılarının arasına girdik o gece
anamla koyun, koyuna birbirimize sarılmış olarak soğukta gün ışıyıncaya kadar gece
boyu bekledik.
-Anam beni sımsıkı sarmış ören yerindeki
sığındığımız yerde uyutmaya çalışıyordu. Kendisi desen düşünüyor için, için
ağlıyordu.
-Oysa ben de hiç uyumamıştım. Şafak
yaklaşmış sabah ezanı okunmaya başlamıştı.
-Evimizin kapısı açıldı babam gece sakinleşmiş
olacak ki camiye doğru gidiyordu.
-Onun gittiğini görür görmez kapıya
yöneldik baktık kapının anahtarını her zamanki koyduğumuz yerine koymuş orada
duruyordu.
-Anahtarı
alıp içeriye girdik.
-Hiç unutmuyorum sanki o gece o evde
hiçbir şey olmamış gibi anam ekmeğini yemeğini yaptı babamın camiden gelmesini
beklemeye başladı.
-Babamın gece dövüştüğü kavga ettiği oğlu
büyük abim evden kaçmış sır olmuştu.
-Anam üzgündü;
-Anam o gece hiçbir şey olmamış gibi
hayatına devam edip bağrına taş basarken, ben ise, o gün sabah babam camiden
gelmeden, yaşadığım bu korkunç gecenin sonunda yapmamam gereken şeyleri nasıl
yapacağımı düşünüyordum.