önce yer mi
yoksa ayaklarımmı yaratıldı
bilmiyorum
 
ben biliyorum diyenlere garezim var artık
saçında perukla gezen kel bir kraliçeye
bana masallar anlatma henüz ben yeni yeni masalları yargılıyorum
diyecekken
evim barkım yıkıldı savaş başladı
 
iğrenç bir kahramanlık filminin ortasında buldum kendimi
ne kadar istedim bulutlar bir dağılsın gürültü bitsin güneş doğsun
şarkılar sustu surlar üflendi ve savaş borazanları çalıyordu ben asker değildim
ölmedim ve gördüm ölüleri öleceğimi düşündüm
ölümden sonra olacaklara ait ne varsa sırayla geçti gözümün önünden
demek istedim bağırmak istedim ağlamak istedim
bir kadınla seviştim içkimizde vardı ve ben ona beni seviyormusun diye sordugğumda dudaklarını uzattı
sanırım günahtı
ayakları ve elleri olmayan dudakları olmayan biri günah işleyemezdi
8 altından yapılmış ilk sevgilisinden hediyeyi ben istedim verdi
ve sabah unutturdum ona
sihir
kader
istanbulda bir emanet bağladı beni bence anlamsız
emaneti verdiğimde o bana kendini verdi ve ben ona
bu yalansızlığınla yalandan yalana koşmanın sebeb ne dedim
ve bu kadar yalan içinde neden kazancını verdin
unuttum dedi
al unutma tekrar
 
domuz gibi bağırıyordu güzelliği gözlere şifa olacak bir dilber
cengaveri seviştiğine pişman edecek kadar rezildi çocuk görünümlü bitik
umut çok güven çok bir şeyler eksik adını koyamıyordu kimse ihanetin
sular duruldu yagmurlar dindi artık çok da soğuk değildi
zaman kaldığı yerden devam etti
hafızalardan sildi telefon kayıt rehberini
 
çocuk otobüsteydi kaza olduğunda
ne küfür
ne sitem
kabullenmiş bir bakışla
bekliyordu
 
herbir kafadan bir ses çıkıyordu
geçmişini unutmuş rüşvet vericileri
abi böyle olmaz dediğinde
sen kaç para istiyorsun götür beni dediğinde
şimdi yargılanıyor sokak ortasında kalmasın diye göz yumduğu gecekonduda selden ölenler için
ve eşkiya hala dağlarda benimm memleketim türküleri eşlğinde can alıyor hiç koyun otlatmamıken ve nimetini görmemişken
 
ceneti ve cehennemi görmeyenlerin aşkıyla hu çeker gibi
 
ben gözümü kapatttım
seni görmeyeyim
ben böyle iyiyim
 
birbirini hiç bilmeyen gezegen yaşayıcıları
benim öldüğümün farkında olmadan
bir şeyler konuşuyorlardı
aşk hayat tanrı
kendini ikna edemeyenler başkalarının canlarını aldıklarında
kurban kesmiş kadar
rahattılar
 
 
 
 -belki devam eder -
 
( Sıfır Noktasında Anlamsız Cinayetler başlıklı yazı kurbaaprenz tarafından 13.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu