Evren yörüngesinden şaşacak bilirim
Binlerce yıldır uzayıp giden aşk ekseninde
Her aldanış dua diye vurur kapılarımıza
Kendimizden eksiktir dilek tutuşlarımız
Bütün sıfatlarınla her doğan güne aşk dağıtırken himmetle
İçimdeyim
Derinlerde
Gök kubbenin kapılarından yankılanmakta adlarımız
Cehennemden kaçanları toplamakta zebaniler
Ölmüyor ruh denilen
Her defasında aşkına dair ayak sesleriyle sarmal
Diyorum ki
Bilmezdi yüreğimiz
Aydınlık cümlelerle Rab’bı sevmeyi
Cümleleri devirerek severken kalplerimiz
Nice kuşlar kanat çırptı cennetinde
Gözlerde yanmaya talip bakışlarla
Sonsuzluğunun kudretinde eğildik
Öldü yüreğimde ki bekleyişler
Rahmana döndüğümde
Dergâhına okuduğum tüm ayetler hatırına
Vedud sıfatının ayalarımdaki izidir aşkın
Âdem daha ayak basmamıştır Mezopotamya’ya
Nuh tufanı dokunmamıştır henüz dünyaya
Daha vahyedilmemiştir Muhammed’in gelişi
İnsü cinsü tüm varlıkların dilinde adın
Ve şah damarımda
Gündüzün geceye sığındığı anda kendimi ararım
Cennet ve cehennem kapılarında gidip gelen aklımla
Uzanıyor tüm çıplaklığıyla dünyaya
İçimde kalp ağrılarıyla çocuk çığlıklarım
“Allah Allah” diyor zikir ayinlerinde
Ölümsüzlüğe soyundu en sancılı anında kelimelerimin
Suskunluğumun can alıcı bakışlarıyla
Gözyaşı damıtırken kalp ağrılarıma
Evrenin her miliminde beliren sıfatların
Levh-i Mahfuzun sızılarıyla düşüyorum aşkına
Ya Hay
Senin himmetinle
Kalbimin kör noktalarında tutuldum cezbeye
Saat gecenin ücra bir demine zifir
Kendinden utanan şiir müsveddeleriyle
Kelimelerim sana halvette
Mahcup bir bakışa tevazu ederken melekler
Ruhunun ruhuna hayat aşkla giydirilir
İnzivaya çekilir derinlerde
Sessizliğin huzurunda bağlanır aşk
Biat ettiğim yüreğimin kalp ağrılarına
Yaşamayı senin inayetinle seçtim
Dünyaya ihanet etmenin bedelini ödüyorum
Himmetine sığındığım anda
Kudretinle yarattığın evreninde
Rabbim kalbimdeki aşkına sahip çık
âdem efiloğlu / ahir-i fırtına
Not: Kalp ağrısı serisine başından beri yoğun ilgi gösteren şiir dostlarına candan teşekkürü borç bilirim. Bu yol asıl aşkın yoluydu, şiirle.
.