Ey,
dertten kederden muzdarip yolcu!
Bir
daha görüşmek "Ya Nasip" yolcu!
Gâye,
karanlıktan çıkmaksa eğer
Dinle
sözlerimi; bana kulak ver!
Kılavuz
olmadan yola çıkılmaz
Doğru yolda
ayak taşa takılmaz
Baştaki
gözlerle kalbe
bakılmaz
Dinsin
istiyorsan dert ile keder
Nişan taşlarını takip et yeter...
Her ne yana baksan bir yüce ulu
Veliler yatağı
can ANADOLU
Sor Çelebi´lere göstersin yolu
Amaç, hatalardan dersler çıkarmak
Hedef, imân ile menzile varmak...
Hacı Bayram Veli; bir ulu çınar
Gönülden gönüle akan bir pınar
Bir meşaledir o, sönmeyen bir har
Ayrılma yolların aslâ düzünden
Yürü Velî´lerin ayak izinden...
Kimi, Mevlânâ´ymış
gönüller dostu
Rabb´ine kullukmuş
niyeti kastı
Cahiller
ne bilsin, SÖZ´ü, elesti
Kaybolma
gafletin dehlizlerinde
Hakk,
Evliya´ların AŞK izlerinde...
Kimi
hammış, pişmiş Hakk`ın
yolunda
Çağlamış, durulmuş iman
selinde
Şükür
tesbih olmuş her dem dilinde
Dillerde
Yunus´un o güzel adı
Duyulsun
sözleri, duy bu feryâdı!
Yol var, uzun ince, Veysel´ce giden
Saza her vuruşta
aşkı öğreten
Nice çoban gördüm nefsini güden
Ecel hiç bakmıyor yaşlıya
gence
Ölmeyi bilmeli, ölmeden önce!
Kimi, yol göstermiş
Karan ilinden
Yanına varanın tutmuş
elinden
Ne
bentler yıkılmış aşk’ın
selinden
Allah
mü´minlere ne güzel yârdır
Zerreden
de öte O´ndan iz vardır...
Gözü
görmeyenin sağı solu bir
Kim
ne derse desin, aklın yolu bir
Her yolun sonunda ÖLÜM ve KABiR
Bir
hazân vaktinde bir rüzgâr eser
Kâînât
diz çöker, insan buz keser!
Ne
mutlu bize ki, Resûl´ümüz var
O´nun
hasretidir dilde âh-u zâr
O´dur
mahşer günü ümmetine yâr
Sor
kendi kendine; sen nasıl kulsun?
O
yoksa gönlünde YAZIKLAR OLSUN!
Yollar
çesit çesit, yokuş, ya da düz
Görmeyi
bilene her gece gündüz
Baktığın her
yerde Yaradan’dan iz
Ömür
dedikleri, su gibi akar
Bil ki bütün yollar ALLAH´a çıkar...
Mecit AKTÜRK