Cinnetin azgın dalgaları
Ölümüne döverken sahilleri
Kızıl türevlerine bulandı
Vahşetin kumsalları!
.
.
.
Prematüre ruhlara
Ölüm destek ünitesi
Devasa bir kuvözdür dünya!
Ölüme nefes alabilmeyi
Becerebilen her ucube ruh
Kuracaktır krallığını
Küf yeşili vadilerde
Ve
Kızıl batımların alçak ikiyüzlülüğünde
Boğulacaktır mutlak
Kendi karanlığında
/…/
Kendine secde eder
Anasızlığı sebepli sütkardeş iblis
Babasızlığı da üzerine
Yakar yalan cennetin yağmur ormanlarını
Cinnetin duyumsuz çığlığı
Her yankılanışında ruhunda
Irzına geçer
Bakir bir dilberin
Kana bulanır azgın piçliği
Atar tohumlarını
Vahşetin kan gözlü krallarına
Sinsi şefkati ile
Gözeten Baba olur kalplerde
/…/
Krallıkların küf yeşili vadilerinde
Karanlığa karıştığında
Tüm dualar
Lav taşından yontulacaktır
Medeniyete simge lahitler
Dilenen ruhların avuç içlerine
Kan kusacaktır ırzına geçilmiş her bakire!
Döngünün
Adaleti acımasız
İntikam kılıcıyla uçurulduğunda ise
Açgözlü kanlı mahrem uzuvlar;
Nihayet
Kış uykusundan uyanabilmiş
Her egoist erkek
Gömecektir kendi elleriyle
Toprak derinlerine şehvetini…
(Yıldıray Kızıltan)