Türk-İslam âlimleri serisi – 1
VEHB BİN MÜNEBBİH
D. (H.24) 645 – Ö. (H.124) 741
Tabiinden
olup Yemen San’da doğmuştu,
Hicri yirmi dörtte orada
ölmüştür,
İsmi, Vehb bin Münebbih,
künyesi Abdullah,
Hemman bin Münebbih’in
kardeşi denilir.
O doğru sözlü bir kimse diye
tanınmış,
İlim ve irfan sohbetlerinde
hep varmış,
Tarihi bilgisi oldukça fazla
denilir,
Geçmiş kavimleri çok iyi
anlatırmış.
Hadis derlemede çok titiz
davranırmış,
Topladığı hadisleri de not
edermiş,
Devrin ünlü sahabelerini de
tanır,
Sahabelerden de hadis
rivayet etmiş.
Ondanda pek çok muhaddis
yararlanmıştır,
Bunların başlarında iki oğlu
var denir,
Kardeşini oğulları da nakil
yapmış,
Veciz sözler söylemekte mahir
biridir.
Vehb bin Münebbih der ki:
“Çok kitap okudum. Onlardan
şunu öğrendim. Allah’u Teala, Muhammed Aleyhisselam’a çok yüksek akıl
vermiştir. İnsanların akılları O’nunkinin yanında yeryüzündeki bütün kumların
yanında küçücük bir kum tanesi kadar kalır.”
“Münafığın özelliklerinden
ikisi övülmeyi sevmek, zemmedilmekten (yerilmekten) hoşlanmamaktır.
“Hz. İsa (AS) Havarileri ile
beraber bir köye uğradı. Köydeki insanların hepsinin öldüğünü gördüler. İsa
(AS) yanındakilere; “Belki bunlar Allah’u Teâlâ’nın azabına ve gazabına
sebep olacak bir şeyler yapmışlardır. Çünkü dağınık ölmemişler, azab onları bir
anda yakalayıvermiş. Yoksa dağınık ölürlerdi” buyurdu.
“Mümin günahlarını düşünür,
onlar için üzülür, amellerini küçük görür, yaptıklarından dolayı gururlanmaz.”