HOŞGÖRÜ
ÜZERİNE…
Eskimez,
pörsümez köklü bir erdemdir hoşgörü.
Hoşgörü gülistanında dostluk, saygı, başarı ve ruh sağlığı vardır.
Hoşgörü ruhun gülüdür, bütün güzelliği ile gönülden gönüle sunulan.
Hoşgörüdeki lezzet, saf bal gibi tatlıdır.
Hoşgörünün
anlattığı, iyinin, güzelin, doğrunun, saygı ve sevginin eskimeyeceğidir.
Hoşgörü,
başlı başına bir ilimdir, ilmi olanların daha çabuk ulaştığı.
Hoşgörü bir
kültürdür; edep ile sanatın, ilim ile medeniyetin bütünleştiği.
Hoşgörü bir
kitaptır, herkes tarafından her daim okunması gereken.
Hoşgörü,
cömertlikten karşılıksız sunmaktır tas tas.
Hoşgörü ile gerçekleşen muhabbetten muhannetler çok ürker; çünkü muhannet
insanlarda ne muhabbet ne de hoşgörü vardır.
Mevlana,
Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi erenler hoşgörü timsaliydiler.
Onca veli
vardır hoşgörü dergâhında yetişen, onca komutan ve devlet adamı vardır, hoşgörü
ikliminde olgunlaşan. Onca alim vardır hoşgörü üniversitesinde ilim tahsil
eyleyen.
Hoşgörü çeşmesi, gönül gülistanını suladıkça, gönüller rahattır.
Bilelim ve
asal unutmayalım ki, hoşgörülü insan, hakkıyla insandır.
Hoşgörü, edep mektebinin başköşesidir.
Hoşgörü
libası kir tutmaz.
Hoşgörü
gemisi asla batmaz.
Hoşgörü
zırhına tesir eyleyecek silah yoktur.
Hoşgörü
coğrafyası kuraklık tanımaz.
Hoşgörü
ırmağı her daim durudur.
Hoşgörü akıllı olanın, kuvvetli olanın, cesur olanın, bilgili olanın, arif
olanın, ihtiyacı olanlara bağışıdır.
Hoşgörü,
tarihin talihli insanlara armağanıdır.
Ne mutlu
hoşgörülü olanlara.
Ne mutlu
bir ömür hoşgörülü kalanlara.
Fikri HAKLI