DOĞRUSU


Her konuda bir şeyler anlatma çabası, insanın belki de en önemli özelliklerinden biridir.

Bakışıyla, duruşuyla, yürüyüşüyle, gülüşüyle sürekli bir şeyleri yansıtmayı, bir şeyleri anlatmaya çalışır insanoğlu.

Anlatma çaba ve gayreti, insanı diğer varlıklardan farklı kılar.
İnsan anlattıklarıyla, anladığını, bildiğini ispatlamaktadır kendi lisanınca.

Bilen, öğrenen, algılayan ve bunları diğer insanlara anlatan insan, rahatlamaktadır bir şekilde. Rahatlamaktadır fakat her anlattığı ile rahatlatmakta mıdır acaba?

İnsanın insanı rahatlatması, bence biraz da anlatmaya çalışması kadar, anlamaya çalışmasıyla da doğru orantılıdır.

Anlatmayı seven insan, başkalarının anlattıklarını da dinlemeye ve dinlediklerini anlamaya çalışmalıdır ki, mutlu olduğu kadar da mutlu kılsın.

Günümüz insanı maalesef anlattığı kadar anlatılanları dinlemiyor. Herkes beni dinlesin ve anlasın diyor da, kendisi çok fazla kimseyi dinlemiyor.

Dinlemediği için de anlamıyor, anlamadığı için de anlattıkları faydalı olmuyor.

Doğrusu şu:

İnsan önce anlamaya çalışmalı, anlamalı ve anladıklarını anlaşılır bir şekilde anlatmalı.

Anlamaya çalışmayan insanın anlaşmasının mümkün olmadığı artık bir sır değil. Anlayan, anlamaya çalışan insan, insana saygılı, fikre hürmetkâr, meseleye vakıf insandır.

Anlamaya çalışmak, anlaşılır olmanın temel şartıdır.

Bundan böyle anlatmaya çalıştığımız kadar da anlamaya çalışalım mı?

Ne dersiniz? 

 

Fikri HAKLI

 

( Doğrusu başlıklı yazı Fikri HAKLI tarafından 5.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.