Şehirde mahallede kentlerde yalnız kalabalıkların içinde yaşıyoruz. Şöyle yüzü gülen hayatından mutluluk duyan yok sanki.Sanki sisler,içinde yaşıyoruz.Kendimizden başkasını görmüyoruz. 
Kalabalıkların içinde kaybolmanın ürkütücü havası hep beni yalnızlığın atmosferine sürüklüyor her nedense. Anlamı çözülmemiş bir bulmaca gibi çözmeye çalıştıkça kayboluyorum. 
Eskiye doğru baktıkça Evlerimizde elektrik, televizyon, fırın, araba, -hatta tüm yolları yayan yürürdük -bilgisayar, telefon dahi yoktu herkes mutlu idi. Sanki herkes birbirini tanır hal hatır sorardı. Giyeceğimiz ayakkabımız elbiselerimiz bile yoktu.Büyük olan az daha büyüyünce tüm elbiseler bir küçük olana kalırdı.Şimdi öylemi herkesin kat kat elbiseler, ayakkabıları var hatta her evde plazma Televizyonlar bilgisayar çeşit çeşit telefonu var lakin mutlu değil.Devamlı tüketen yenisine yetişmek almak için sanki yarışa girmişiz. Sizce öyle değilmidir. Eskileri dediği gibi az değiştirelim çok malla teknoloji ile mutlu olunmuyor yalnız kalınır, haksızmıyım sizce.Daha sayılacak çok şeyler var onlarda size bırakıyorum, buyurun.Selam ve dua ile. 
( Yalnız Kalabalıkların Yalnızlığı başlıklı yazı kul mehmet tarafından 28.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu