Bak Âlemlerin Rabbi Kâinatı Önüne Bir Seccade Gibi Sermiş…
 
   Uzaklarda soğuk iklimlerin sahilinde gezmeye pek hevesli olan insanoğlu, cana can veren gönül kapısını açarak merhametin cennet serinliğinde huzurunda olmaktan nedense hep kaçar kaçar kaçar ta ki uzak iklimlerin, soğuk iklimi gönüldeki merhamet ateşini söndürdükten sonra çırılçıplak kaldığı ana kadar ve o an donduğunu hisseder, lakin hala gönül kapısını açarak, gönül için merhameti yaratan Yüceler Yücesi Rabbine sığınmaz, yaşadığı ve içini güzelliklerle doldurması gereken dünya hayatını evini ömrünü bir hapis haneye çevirir, karanlık hücresinde dünya hırsı nefis ve şeytana köle olmuş halde, yaşamaya devam eder. Aslında gönül denilen bu muhteşem dünyaya ait cennet kapısı, her anında kendisine uğraması ve görmesi için defalarca uyarsa da, acılarının sebebi sensin dese de, nefis şeytanın yüzündeki sinsice parıldayan karanlık maskesini sakladığını, kendisi için gerçek bir hayat kapısı, ömür yolunda tek dost arkadaşın değil dese de, insanoğlu hala bilmediğini okur…
 
   Elini az kıpırdatsa gönül kapısı açılacak, içindeki merhamet ile ve yanına alacağı Yüce Allah C.C. teslimiyet Nur Kur’an Nur Resul imanla onları kovacak lakin gel gör ki, nefis ve şeytan o kadar maskesini sıklıkla değiştiriyor ki anlamak fark etmek için, gönül içindeki kapıyı açmadan içine Allah C.C. teslimiyeti Nur Kur’an’ı Nur Resul ile imanı yerleştirmeden almadan fark etmek çok zor. Bırak ey insanoğlu gönlün uzak iklimlerin soğuk kışında donmasın, dünyaya mala insanoğlunun güçsüz yarın solacak gücüne malına parasına, secde eden dünyalık şeytanlardan uzaklaş vazgeç bu yok oluştan, bak kâinata sana neler söylüyor, dinle nice dünyaya gönül bağlayan putlara tapan, güç bende diye önüne geleni yıkanların akıbetine bak, hepsi iki metrelik mezarda cansız yatıyor…
 
   Bak Âlemlerin Rabbi kâinatı önüne bir seccade gibi sermiş, var bir secdeye, istediğin her türlü nimetleri tüm insanoğluna vermiş, sen hala neden hepsi benim benim diye, benlikle nefis şeytanla cehennemi yaşayarak cehenneme koşuyorsun? Lal olmuş kelimelerin kurak tarlasından ne gezersin, kurak olmuş görmez misin? Merhametin yeşeren hayat veren tarlası bak sana, bir adım ötende, neden o tarlaya uğramaz ve görmezlikten gelirsin de, putlardan gönlüne viran şehirler kurmuş yanına varanı cehennem ateşiyle yakan, viranelerde gezersin yaşarsın? Gerçek olan sonsuz hayat sahibi Rahmanla ol donatsana, dünyayı merhametin güzelliği ile yağdır merhametin yağmurlarını kurak tarlalara yeşersin merhamet sevgiler kucaklaşmalar canlansın hayata hayat verenler güzellikler seninle âlemi sarsın…
 
   İkiyüzlülük sahtekârlıklarla kurulmuş, düzenbazlık nefis nefret kokan faydasız içi boş kokuşmuş gönüldeki gökdelenler yıkılsın, yeniden dürüstlük merhametin gülleri koksun, imanın doğruluk terazisi gönüle yerleşsin gönüller her şeyi bununla tartsın, gönülleri içine alacak saracak merhametin nurdan evleri kurulsun. Gökte uçan kuşa hayat hakkı tanımayan bu çelişkilerle makam mevki peşinde koşanların dünyasını terk et, gökyüzünde kuşlar özgürce uçsun diye yaratan yüce Allah C.C. sen de teslimiyet içinde ol, sende özgürce kendi kanatlarınla gönüllerde uç… Seç beğen yaşa, ister ol gönüllerde paşa, ister pişmanlıkla yaşa, ister gül ister ağla, seçim senin karar senin. Ramazan bayramınız mübarek olsun İslam âleminin uyanışına, zalimlerin yok olmasına yıkılmasına vesile olsun. Selam ve dua muhabbetle kardeşlerim.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
( Bak Âlemlerin Rabbi Kâinatı Önüne Bir Seccade Gibi Sermiş… başlıklı yazı kul mehmet tarafından 7/7/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.