ERTUĞRRUL KARAKOÇU UNUTMADIM.
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş
Gazetesi 25-7-2023
………………………………………..
Aşağıdaki yazıyı 03. Mart 2011 günü
kaleme almıştım. 25 Temmuz 2015 tarihinde onu kaybettik. Mekanı cennet olsun.
Karakoç Hocamızı ölümünün 8. Yılında da
unutmadım. Yaşadıkça unutmayacağım.
Türk şiirinin gerçekten yüz aklarından birisi olan Ertuğrul Karakoç’tan söz
etmeğe gerek duyuyorum. Neden mi? Şiir adına, sanat adına, böyle ustalarımızı
unutmamamız gerekiyor. Şimdi burada sözü fazla uzatmadan yaşamından kısa
kesitler ve şiirlerinden bazılarını sizlerle paylaşacağım.
…….Gaziantep’ten evli olup, 1963 tarihinden 1973 tarihine kadar, Gaziantep’te
eğitimci ve idareci olarak görev yapan Ertuğrul Karakoç Hocamız, 1936 yılında Kahramanmaraşın
Ekinözü İlçesinde doğdu. İlkokulu Ekinözü’nde, Ortaokulu Elbistan da okudu.
Gaziantep Öğretmen Okulundan sonra yüksek öğrenimini Necati Eğitim Enstitüsü
Edebiyat Bölümünde tamamladı. Çeşitli orta dereceli okullarda müdürlük, milli
eğitim müdür yardımcılığı ve milli eğitim müdürlüğü yaptı. Bir ara Milli Eğitim
Bakanlığı merkez teşkilatlarında da çalışan Karakoç, Milli Eğitim Bakanlığında
Başmüfettiş olarak da çalıştıktan sonra 2001 yılında emekli oldu. Uzun süre
OZAN Sanat- Edebiyat Dergisi’ni çıkaran şair, EDE Sanat- Edebiyat Dergisinin de
sanat yönetmenliğini yaptı. Şiirleri: Alev, Çaba, Çele, Çağrı, Doğuş, Dolunay,
Elif, Genç, Kuşak, Gaziantep kültür, Hareket, Hisar, Kavşak, kök, Kültür ve
Sanat, Milli Kültür, Meltem, Meşale,Ozan, Türk Edebiyatı, Su, Şölen, Varlık
Dergilerinde yayınlandı. YAYINLANMIŞ ESERLERi
……………………………
1)- İLK ŞİİR
1956-Şiir)
2)_KAN AĞRISI (Şiir-1966),
3)_ALTAY
TÜRKÜSÜ (Şiir-1966),_
4)YURT
GÜZELLEMESİ (Antoloji-1988), 5)TURNAMA AĞIT YAKAMAM (şiir-1998)
Şimdi aşağıya şiirlerinden bazılarını
alıyorum.
OLA Kİ
Ola ki bir gün barıştan söz edelim
Denizlerden, şiirden, aşktan
Çocuklardan söz edelim bayram sabahlarında
Ola ki bir gün sevgiden söz edelim
Elimize silah almadan
…
Ola ki bir gün denizden söz edelim
Maviliklerden, balıklardan pul pul
Sıcak ülkelerden, dostluktan, kardeşlikten
Avuçlarımızda gün ışığı pırıl pırıl
Ola ki bir gün sizden söz edelim
Bakışlarımıza kin dolmadan
…
Ola ki bir gün kırlangıçlardan söz edelim
Gelinlik kızlardan telli duvaklı
Yorgun askerlerden, avuçlarında zeytin dalı
Ak çeşmelerden söz edelim cığıl, cığıl akan
Ola ki turnalardan söz edelim
Avcılar uyanmadan
…
Buğday başaklarından söz edelim
Konya Ovasından, Harandan
Seyhan’dan söz edelim, Karacaoğlan’dan
Erzurum’da Emrah olalım, Sivas’ta Veysel
Ola ki bir gün Çukurova’dan söz edelim
Kalksın göç eylesin Avşar elleri
…
Ola ki bir gün kapım sabah rüzgarlarına açıla
İçime siz dolasınız
Bir bardak ayran içelim birlikte
Elleriniz ellerimde
…
Ola ki bir gün mavi düşlerden konuşalım
Silahların sustuğu cephelerden
Pamuk tarlalarından söz edelim
Pirinç tarlalarından
Ola ki türküler söyleyelim birlikte.
Ertuğrul KARAKOÇ
ABBASOĞLU ABBAS
Oturmuşsun denize karşı, deniz dalgalı ya
Sigara diyorsun, demli çay diyorsun
Gemiler geçiyor sen görmüyorsun
El oğlunun gözleri dört işlem
Kocaman salonlarda en büyük pazarlıklar
Ey Abbasoğlu Abbas
Sen ayakta uyuyorsun
…
Abbas
Abbasoğlu Abbas
Kocaman çınarlarda börtü böcek
Ve güneşte bir korkunç kir
Abbasoğlu Abbas
Uyanmalısın aydınlık şafaklara ki,
bitsin yalnızlığın, ezikliğin.
Ertuğrul KARAKOÇ