EVCÝL  HAYVAN  ÝLÝÞKÝLERÝ

ÝNSAN SAÐLIÐINI TEHDÝT EDÝYOR

Ahmet AYAZ

Gaziantep Güneþ Gazetesi 31-10-2023

………………………………………………

       Belediyelerimiz, insanlarýmýzý yeteri kadar önemsiyor, insanlarýmýz için  gerekeni de fazlasý ile yapýyorlar. Fakat, uykunun en tatlý saatlerinde, apartman balkonlarýndaki havlayan çoban köpekleri için, bir iþlem yapma yetkilerinin olmadýðý kanaatindeyim. Bunun için de bir yasa deðiþikliðine ihtiyaç olduðunu sanýyorum.

         Þehrimizde cahil insanlarýmýzýn evcil hayvan iliþkileri, bir çok  gençlerimizin kedi-köpek sevgileri, insan saðlýklarýný tehdit  ediyor. Bir çok marketlerin önlerinde artýk yemek kaplarýnýn üzerinde sineklerin, arýlarýn bini inip, bini kalkýyor. Bu yemek artýklarýnýn yanýnda kedi köpek gibi hayvanlarý da göremezsiniz.

       Bazý  apartmanlarda bulgur-pirinç pilavýný,  apartmanýn bahçelerine kuþyemi diyerek döken Baraktan gelen bazý yaþlý hanýmlar, neredeyse psikolojimi bozacak duruma getiriyorlar. Bu hanýmlar çöp dökmeye erindikleri için, bu yemek artýklarýný cücüklere yem diyerek balkondan apartman bahçelerine döküyorlar. Güzelim parklarýmýzda gençlerimizin býraktýklarý meyve suyu, süt, su ambalajlarý, çerez artýklarý sinirlerimi bozuyor. Bu pislikleri görmezlikten gelemiyorum.

       Bir yaz mevsiminde eþim ile birlikte 100, Yýl Parkýnda otururken, park bekçisi geldi selam verip hal hatýr sorduktan sonra, park bekçisine tanýþýyor muyuz? Dedim. Park bekçisi bey efendi tanýþmýyoruz da, þu  halinize hayran kalmamak mümkün deðil dedi. Ben merakla ne var halimizde dedim. Park bekçisi, “Yaho Bey Efendi, bir poþete çerez doldurmuþsunuz, yanýnda bir de boþ poþet  getirmiþ, çerez artýklarýný yere düþürmeden, boþ poþetin içine atýyorsunuz. Keþke herkes sizin gibi olsa” dedi.

       Bir þey daha anlatacaðým, lütfen övünmek anlamýna gelmesin. Ali Veli Ýþ Haný önünde kestaneciden, kestane aldým. Kestaneyi elimde yiyerek balýklý parkýnýn önüne doðru yürüyordum. Balýklý Parkýnýn önündeki gazete bayisine geldim, bayiden bir gazete aldýktan sonra, elimdeki biriken kestane kabuklarýný atmak için, gazeteciye sordum. Elimde biriken kestane kabuklarýný atmak için çöp kovanýz var mý? Dedim. Gazeteci çöp kovasýný gösterdikten sonra, yanýnda ki bir genç, ”Dayý Almanya’dan mý emeklisin? Dedi. Ben, niçin sordun yeðenim dedimse, genç “Bizim yaþlýlarýmýzda senin gibisi çýkmaz da, onun için sordum. Þehrimizde kestane kabuklarýný hiç bir kimse elinde biriktirip de, çöp kovasý aramaz” dedi. O kadar üzüldüm  ki, anlatacak gibi deðil. Niçin bizim insanlarýmýz, insan gibi yaþamaya önem vermiyor? Niçin Avrupalýlar gibi intizamlý düzenli deðiller diye. Ülkem insanlarýna sitem ettim. Ben bu  gün burada bilhassa  gençlerimizi dirlik düzen içinde yaþamaya, ülkemizde ve evimizde intizam ve düzenli hareket etmeye  davet ediyorum. Lütfen insan saðlýðýna önem versinler. Çöpe atacaklarý yemek artýklarýný, kedi ve  köpekleri doyurma  bahanesi ile, ortak alanlarýmýzý kirletmesinler. Apartmanlarýn bahçe duvarlarýndaki kokuþup mikrop saçan yemek artýklarýný, bahçe duvarlarýna deðil, çöpe atsýnlar. Belediyelerimizin bizler için verdiði güzel hizmetlere destek olsunlar. Bu güzel hizmetlere layýk olsunlar  diyorum. Bu memleket bizim memleketimiz. Biz bu  memlekette yaþýyoruz.