ATADAN İZLER
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 8-8-3023
…………………………………………..
Saygıdeğer okurlarım bugün sizlere
Atatürk’ten, Atatürk’ün sofrasından söz etmek istedim.
Atatürk’ün müsait zamanlarında
sofrasından Münir Nurettin Selçuk muhakkak bulunurmuş. Bir gün neye öfkelenmiş
ise Münir Nurettin Selçuk’u çağırmamış. Sofrasında bulunan zatlar, “Atam Münir
Nurettin Selçuk yoktur, sohbetimizin de tadı yoktur. İzin verirseniz çağırmak
istiyoruz. Sizi barıştıralım” demişlir. Bir şartla der ve sanatçıyı çağırırlar.
Ata derki “bardağı başına koyacaksın,
ben de tabancam ile bardağa ateş açacağım. Buna razı oluşan senin ile
barışırız” der ve Münir Nunettin Selçuk
kabul eder. Münir Nurettin Selçuk bardağı başına alır ve Atatürk bardağa 3 el
ateş eder. Fakat Münir Nurettin Selçuk
korkmaz ve gözlerini bile kırpmaz. Ata
“Sesinin güzelliğine nasıl hayran isem, cesaretine de hayran bıraktın beni”
Der.
Münir Nurettin Selçuk “Sana olan
güvenimdendir Atam” Der. Aslında Ata,
tabancasının istikametini çok yukarıya
tutmuş.
Bir gün meclis toplanmış, memur
maaşlarına zam yapıyorlarmış. Sormuşlar,
Atam mebuslara da zam olacak mı? Ata “evet olsun da, mebusların maaşları, muallimlerin
maaşlarını aşmasın” Demiş. Toplantı mecliste
uzun sürdüğü zaman geç saatlerde, mebuslar biskivi, çay, simit ile
kahvaltı yaparlarmış. O zaman mebuslar Yahya Kemal Beyatlı, Cahit Sıtkı
Tarancı, Kemalettin Kami Kamu, Behçet Kemal Çağlar, Mehmet Akif Ersoy gibi
şairler, mecliste çoğunlukta imiş. Şunu samimi olarak söylüyorum, Şairlerin büyük
çoğunluğu, kendi derdini unutur, memleketin dert ve sıkıntılarını kendine dert
edinirler. İşte Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet döneminde böyle mebuslar varmış.
Bir gün Ata, iki kimsesiz çocuğu İsmet İnönü’nün Milli
Eğitim Bakanına, yatılı okula kayıt yaptırmak için gönderiyor. Blok nota da not
düşüyor. “Bu iki çocuk kimsesizdir” diyerek. O günün Milli Eğitim Bakanı,
Çocukların yatırmaları gereken para makbuzunu kesip. Atatürk’e gönderiyor. Ayrıca
not düşüyor. “Arkasında Mustafa Kemal Atatürk’ün olduğu çocuklar, kimsesiz
olamaz” diyerek. Atatürk makbuzda yazılı olan para miktarını çocuklara verip,
Milli Eğitim Bakanına gönderdikten sonra, İsmet İnönü’ye telefon açıp, durumu bildiriyor. İsmet İnönü
Atatürk’ten özür dilemek isteyince, Atatürk “Seni özür dilemen için aramadım,
seni tebrik etmek için aradım. Tutumlu bir Milli Eğitim Bakanın olduğundan
dolayı “ Diyor.
Saygı değer okurlarım, bugün size Atadan küçücük izler sundum. Hoşça ve
dostça kalınız. Beni unutmayın, sizler ile
Sohbet köşemde yeniden
buluşalım.