Bülent Akyürek'in bu kitabını sizlere tanıtmak amacı ile böyle bir çalışma yapıyorum. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. İlk bölümden aktaracaklarım...
***
İnsanın hesap vereceği bir makamı yoksa zalimleşir. Namaz kılan insan ölmeden önce ölen, yapıp ettiklerini iki de bir gözden geçiren, muhasebe yapan insandır. Namaz, başıboşluğun yani şeytanın vesveselerinden kurtulmanın biricik yöntemidir.

Devletin görevlerinden birisi de bireylerin emniyetini sağlamaksa, namazı özendirmesi gerekiyor çünkü ben namaz kılan bir toplumda daha emniyet içinde yaşayacağıma inanıyorum.

Devlet “dumansız hava sahası”na verdiği önemin yarısını bu işe verseydi zaten sigara, alkol, kumar kendiliğinden yok olacaktı.

Dosdoğru namaz kılıp kılamadığımızı namaz sonundaki hareketlerinizin, davranışlarınızın değişip değişmediğine bakarak anlayacak, namazlarınızın kalitesi arttıkça kişiliğinizin de yerine oturduğunu göreceksiniz.

Abdest alıp bekleyeceğiz, bir müddet seccadede dualarla bekleyeceğiz, içimizi şeytanın vesveselerinden arındıracağız, Allah'ın dışındaki tüm şeylerden uzaklaşacağız, bu dünyadan kopacağız yani… Namaz surelerinin anlamlarını idrak ede ede okuyup anladıkça, namazdan sonra nasıl bir duruş ve bekleyişe sahip olacağımız anlaşılacaktır.

Kapitalist dünya bütün bunlara imkân tanımıyor. Seccadelerimizden kalkıp bankadaki havaleye koşuyor, oradan dolar alıp satıyor, televizyonun başına geçip Bülent Ersoy'un abiye kıyafetlerini tefekkür ediyoruz.

Bu toplum, Allah'ın “Olmazsa olmaz...” dediği bir ibadeti yerine getirmeyip O'na binlerce bahane, yalan, savunma mekanizması üretti. Çünkü “Tele Vole”lerden inmeyen din adamlarımız onların kirli vicdanlarını temizlemek, rahatlatmak için uğraştılar...

Sütü, kahveyi taşıran gelinin yuvası yıkılıyor, düşünün ezanı duymayanın ahreti yıkılmaz mı?

Bir kıyamet sûru gibi her ezan bizi öldürmeli ve diriltmeli. Ezan okunduğunda elimizde ne varsa ters bir hareket yapmadan yere koymalı, namaza koşup ellerimizi kulaklarımıza kaldırarak teslim olmalıyız.

Zaten düşmanı korkutan da buradaki teslimiyetimiz olmadı mı? İslam ordularındaki namaz, düşmanın moralini bozardı...
“Bunlar” diyorlardı... “Bunlar, öyle bir yere teslim olmuşlar ki, katiyen kimseye teslim olmazlar.”

Evet... İşte böyle… Batı medeniyeti bu yüzden maneviyatımızı çökertmek için çalıştı… Dinimiz, maneviyatımız gitmeden bizden kurtulamayacaklarını anlamışlardı. O gün bugündür ensemizde boza pişiriyorlar.

Dindar bir toplum olmadan da zafer çok uzak görünüyor. Onlar anladı, biz anlamadık, hayırlısı bakalım!
( Öğle Namazına Nasıl Kalkılır başlıklı yazı onur-alp-dem tarafından 28.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.