B.





Toplumu ve aileyi temelinden sarsan korkunç bir iliþki .
Allah’ýn hoþ görmediði , zararlý olduðu için yasakladýðý iðrenç bir eylem .
Gözle,elle,dille, vücutla yasal sýnýrlarý aþmak , birkaç saniyelik hayvani zevk için her þeyi berbat etmek .
Öyle ki bu hakký sadece kendisinde görmek ve baþkalarýnýn annesiyle , kýz kardeþiyle gireceði iliþkiyi baþtan reddetmek .
Zina , bir kanser virüsü gibi aileyi ,toplumu çürüten korkunç bir hastalýk .
Bir dava adamý der ki “ Helal daire her zevke kafidir “
Bu dairenin dýþýna çýkýldýðýnda evlat , ihanet eden anneyi ,babayý affetmez . Karý koca arasýndaki sevgi,sadakat, güven biter .
Kanser ilaçlarý etki yönünden en aðýr ilaçlardandýr . Ama bu aðýr ilaçlar insaný ölüme götüren , çürüten bir süreçte tereddütsüz uygulanýr . Saçlar dökülür , vücut þok geçirir .
Ýnancýmýzda “zina” suçunun ispatý çok aðýr þartlara baðlanmýþ ve taný konulduðu anda en aðýr ceza uygulanmýþtýr . Çünkü amaç aileyi ve toplumu kurtarmaktýr .
Zina suçunda olayý bizzat gören dört þahit bulunmasý veya o kiþinin itirafý þarttýr .
Tarihte çok az uygulanmýþ ‘recm’ taþlayarak öldürme cezasý çaðdaþ kafalara ters gelse de , vahþice sanýlsa da zinanýn bir toplumda yayýlmasý esas büyük vahþettir .
Arap yarýmadasýnda zinanýn , vahþetin kol gezdiði sefil bir toplumda yeni din öyle müthiþ bir inkýlap yapmýþtý ki çukurdaki insanlar zirve insanlar , gökteki yýldýzlar haline geldiler .
Bir gün Hazreti Peygamber(sav)’in huzuruna iki büklüm bir adam girdi .
- Ey Allah’ýn elçisi ; Allah’ýn hükmünü tatbik et , beni temizle !
- Seni niçin temizleyeyim ?
- Zina ettim ey Allah’ýn elçisi !
- Zinanýn ne olduðunu biliyor musun ; belki sadece temas ettin .
-Hayýr Ey Allah’ýn elçisi ; zinanýn ne demek olduðunu biliyorum . Bir erkeðin helaliyle meþru olarak yaptýðý bir þeyi ben , bana haram olan biriyle yaptým .
Allah Resulü bir baþka yol araþtýrýr :
- Acaba sarhoþ mudur , bakýverin !
Aðzýný koklarlar :
- Hayýr ey Allah’ýn elçisi , sarhoþ deðil …
- Cinnet emaresi var mý , deli olmasýn .
- Hayýr delilik iþaretleri de yok …
O güzel ve merhametli insan der ki “ Dön geriye git , tövbe et . Allah’ýn affetmeyeceði günah yoktur . “
Bu þahýs nakledildiðine göre Maiz isminde bir sahabidir . Adam periþan bir þekilde dýþarý çýkar ve bir iki dakika geçmeden tekrar içeri girer .
_ Ey Allah’ýn elçisi ! Hadd-i þer’i yi (uygulanacak cezayý) tatbik et ve beni temizle .”
- Dön …Git ! Rabbine tövbe et !
Olay bu þekilde dört defa tekrarlanýr . O merhametli güzel insan her seferinde ona tövbe kapýsýný açýk býrakýr . Fakat Maiz , cezanýn uygulanmasýnda ýsrar eder . Recm cezasý uygulanmak üzere bir meydana getirilir . Baþýna , vücuduna taþlar yaðar . Bir ara can acýsýyla kaçmak isteyince topluluktan biri bir kemik parçasýyla kafasýna vurur. Maiz yere yýkýlýr ve biraz sonra ruhunu teslim eder .
Bu manzara Efendimize (sav) nakledildiðinde o güzel gözleri , yaðmur yüklü bulutlar gibi doldu .
Nebiler Nebisi þöyle buyurdu :
- Bana haber vermeli deðil miydiniz ? Belki vazgeçecekti …Ýtiraftan vazgeçseydi þüpheli þeylerde hadd (ceza) tatbik edilmeyecek ve Allah ile arasýnda olan bu günahý belki Allah affedecekti . Aradan birkaç gün geçtikten sonra Efendimiz (sav) Maiz ile ilgili olarak þöyle dedi :
- “ O öyle bir tövbe etti ki eðer haraç alan bir mümin dahi bu tövbeyi yapsaydý Allah affederdi . “

Ýslamiyet merhamet dinidir . Apaçýk ve kesin olmadýkça en aðýr cezayý uygulamaz . Fakat zina gibi insana ve topluma karþý iþlenecek
en iðrenç suçu da cezasýz býrakmaz .