SEVGİ KUTSALDIR.
("Korku dağları bekler. Sevgi dostlukları besler")
    Sevgi; İnsanlara Allah'ın verdiği nimetlerinden biridir. Bundan nasibini alanlar Allah'ın en şanslı kullarıdır. Sevgi insanı birbirine yakınlaştırıp, kaynaşmayı, paylaşmayı sabır ve merhamet ile her işte özverili davranmayı öğretir. Bu meziyetleri taşıyan insanlar, her cemiyette ilgi odağıdırlar. Büyük liderler ve tarihte birçok devlet adamları bu meziyetlerini muhafaza ettikleri süre içinde, topluluklarını huzurlu bir şekilde idare etmeyi başarabilmişlerdir. Zalim, despot ve katı kuralcı birçok padişah, han ve kırallar toplumlarını zorluklar içinde idare etmeye çalışsalar da, bunu uzun süreye yayamamışlardır. Halkı korku, nefret, kin ve iftiracı bir yaşam içine sürüklemişlerdir. "Korku dağları bekler. Sevgi dostlukları besler" görüşünden yola çıkarsak, bu görüşün doğruluğu kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.
   Osmanlı ve yakın tarihimizde, tütün, içki yasakları ile hatta hak ve özgürlükleri içeren yasakların, toplumlar arasında jurnâlciliğe, iftiraya, çeşitli dedikodu ve hiç te hoş olmayan nifak tohumlarının ekilmesine sebep olmuşlardır. Halbuki İslâm dini sevgiyi kutsal saymıştır. Sevgilerin en büyüğü Allah sevgisidir. Ondan sonra ana- baba, vatan ve bayrak sevgileri gelmektedir. Bu sevgiler her çocuğa aile ocağında, ebeveynler tarafından muhakkak verilmelidir. Bunu kulak ardı eden toplulukların fertleri maneviyattan yoksun, bencil ve maddeden başka düşünmeyen varlıklar haline gelirler. Kimse başkasının hak hukukunaa hatta yaşam özgürlüğüne saygı göstermez. Haksızlık, hırsızlık, gasp, kapkaç ve dolandırılıcık ile cinayet ve anarşi olayların bunca adlî tedbirlere rağmen önüne geçilemez. İşte bunların sebebi; Allah sevgi ve korkusunun azalmasındandır. Malesef Allah korkusunu yitirmiş kişilerin, neler yapacağını bilmek hiçte zor değildir. Allah korkusu bizim bildiğimiz anlamda olmayıp, bizim Allah'ın rıza ve sevgisinden mahrum kalma korkumuz anlamına gelmektedir. Bunları doğrulayan dinimizde, Peygamberimiz ve sahabelerden bu yana yaşanan birçok örnekleri vardır. Allah sevgisinden mahrum kalanlar, lânetlenen kişilerdir. Sevgi ve saygının ön plânda olduğu toplumlarda huzur, mutluluk ve refahın son safhada olduğunu görebiliriz. Bunları duymak ve yaşamak insana, doyulmaz sonsuz bir haz veriyor. Bundan dolayı hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibide, ahiret hayatına hazırlıklı olmak her Allah kulunun , bu dünyada en önemli amaçlarından biri olmalıdır.
   İnsan sevdiği birinin isteğini mi? Yoksa korktuğu birinin isteğini mi? Severek ve içten gelen bir duygu ile yapar? Bu sorunun cevabını da sizler verin. Bana göre sevilen, daima ön plândadır. Sevginin aşırı ve bağlılık haline gelmesine aşk denir. Allah aşkı, vatan aşkı, sevgili aşkı insanları birçok zorluklara katlanmayı göze almaya iter. Allah aşkına Yunus Emre'den bir örnek; "Gönlüm düştü bir sevdaya. Gel gör beni aşk neyledi". Mecnun Leylâ için, çöllere düşmüş. Ferhat Şirin için, dağları delmiş. Karacaoğlan ve daha birçok âşık sevgilileri için, nice sıra dağları aşma gayreti içine girmişlerdir. "Aşk olmayınca meşk olmaz" sözü bunu doğrular mahiyettedir. Bu yazımı dikkatlice okuyunuz. Allah aşkına.
    Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Muhakkak her ümmet için bir imtihan vardır. Benim ümmetimin imtihanı ise maldır buyurdular. Zira mal sevgisi kalbi, Allah'ü Teâlâ'ya yönelmekten alıkoyar ve ahireti unutturur. Mal sevgisi çoluk, çocuk sevgisinden doğar. Allah onları rızıkları ile bereber yarattığı halde, insan evlâtlarına mal ve varlık brakayım diye, kendisine eziyet edercesine, gereken dozu aşarak çalışır durur. Halbuki kişinin rızkı, ecelinden daha hızlı olarak onu aramaktadır. Hiç bir kimse kendisi için mukadder olan rızkını yemeden ölmez. Allah bizleri doğru, iyi ve güzelliklerden ayırmasın. Kalbimizden sevgileri eksik etmesin ve bu dünyada imtihanı kazananlar listesine eklesin, Amin..... 
 
( Sevgi Kutsaldır. başlıklı yazı HACI tarafından 31.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.