ATATÜRK SEVGÝSÝ



Halide saðanak yaðmura yakalanmýþ hýzlý hýzlý arkadaþlarýnla buluþacaðý yere doðru

yürürken o anda arkasýndan biri ona þemsiye tutmuþtu. Dönüp baktýðýnda Murat kýs kýs gülümsüyordu.

" Merhaba."

" Seni görmek ne güzel Murat þemsiye de almamýþtým;kapþonumu kafama geçiririm diye düþündüm ama..."

" Evet çok yaðýyor. ýslanmýþsýn."

" Bakalým bizim takým gelmiþ mi ?"

Biraz ilerideki caddeyi dönüp kafeden içeri girdiklerinde kalabalýk arkadaþ gurubunu gördüler: neþeyle birbirleriyle sohbet ediyorlardý.

" Selam arkadaþlar ."

" Hoþ geldiniz."

Zeynep ( Gülerek...)

" Yoklama yapýyorum : eksiklerimiz var."

 O sýrada çaylar ,meyva sularý masaya gelmiþti.

Aysun :

" Muhsin Öðretmenimiz biraz gecikecek, iþi varmýþ."

bana telefonda konuya baþlayýn size yetiþirim dedi."

Halide:

" Bugünkü konumuz çok önemli; Mecelle nin kaldýrýlýþý ,yeni medeni kanunun kabulu."

Hepsi hazýrladýklarý yazýlarý ,kitaplarý ,resimleri masaya teker teker yerleþtirmeye baþladýlar.

Zeynep:

"Öncelikle Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konu ile ilgili sözleriyle baþlamak istiyorum.

Atatürk, 1923 yýlýnda Bursa’da halka yaptýðý bir konuþmada þöyle diyordu:Yeni Türkiye, ne zamana ne de ihtiyaca uymayan mecellenin hükümlerine baðlý kalamaz. En uygar uluslar derecesinde hukuk kurallarýmýzý da iyileþtireceðiz. Yüz sene, beþyüz sene, bin sene evvel yaþayan bir toplum için yapýlan yasalarla bugünkü toplumu yönetmeye kalkýþmak gaflettir, cehalettir."
"Ne kadar doðru."

" Evet Mustafa Kemal ileriyi ,daima ileriyi gören bir insandý."

Murat:

" Peki mecelle nedir ? Araþtýrdýðým internet sitelerinden aktarýyorum izin verirseniz.

Osmanlý Ýmparatorluðunda Gülhane Hattý ile açýlan devrin en önemli kanunu. Asýl adý “Mecelle-i Ahkâm-i Adliye” dir. Ahmet Cevdet Paþanýn baþkanlýðýnda bir heyet tarafýndan yedi yýllýk bir çalýþma sonucu hazýrlanan Mecelle’nin bugünkü anlamý “Medenî Kanun” dur. Mecelle, Ýcar, kefalet, büyuð, havale, rehin, emanet, hibe, gasp ve itlaf, hacir ikrah-þuf’a, enva-ý þüvket, vekâlet sulh ve ibra, ikrar, dâva, beyyinat ve kahlif-kaza kitaplarým teþkül eden 1851 maddede toplanmýþtý. Esaslarýnýn çoðu îslâm dinine ve Hanefi mezhebine uygundu.

Müjdat:
"Mecelle, dinin eksikliðinden deðil, zorlayan iktisadi ve sosyal koþullar sonunda o çaðdaki þeriat hukukunun eskimiþliðine bir çare idi. Çünkü Osmanlý Devleti zamânýnda, Ahmed Cevdet Paþa Baþkanlýðýndaki ilmî bir heyet tarafýndan, Ýslâm Hukûkuna baðlý kalýnarak hazýrlanan ve asýl ismi Mecelle-i Ahkâm-ý Adliye olan meþhur kânun. Mecelle, lügatte; içinde hikmet bulunan sahife, ciltlenmiþ kitap, dergi vs. mânâlarýna gelir. 1877 yýlýnda Abdülhamîd Han zamânýnda tatbik edilmeye baþlanmýþ. 1926da yürürlükten kaldýrýlmýþtýr.
Hukuk sistemleri sürekli deðiþiyordu, Batýlýlaþma reformlarýna mecbur kalan imparatorluk bir yandan Batý`dan alýntýlar yaparken, bir yandan þeriatta düzenlemeler yapýyordu. Bu durum cumhuriyete kadar iki baþlý toplum yapýsýna yol açmýþtýr."

Muhsin Öðretmen gelince gene hepsi saygý ve sevgiyle ayaða kalktýlar.

" Sizi belkiyorduk efendim."

" Mecelle ne demek önce onu anlattýk."

" Çok güzelll ;devam edin çocuklar sizi dinliyorum."

Aysun :

Fakat bu ödünç alýntý
medreseyi karþýsýnda buldu. Ýmam Medrese, Ýslam devletlerinde orta ve yüksek öðretimin yapýldýðý eðitim kurumlarýnýn genel adý. Medrese kelimesi Arapça ders (ﺱﺭﺩ) kökünden gelir. Medreselerde ders verenlere müderris denir.
Züfer`in ictihadý bahane edilerek Cevdet Paþa azlettirildi. Mecelle fetva kapýsýna nakledildi. Cemiyet 1888`de laðvedildi. Bu cemiyetin kitaplarý, 1926`ya kadar yürürlükteydi.

1926`da Ýsviçre medeni kanunu alýnarak mesele kökten halledildi.

 Muhsin Öðretmen :

" Ve gerek duyulan, eksikliði hissedilen medeni kanunun kabulu.

Bakýn o tarihte...

Osmanlý devleti kanunlarýnda erkeðin üstünlüðüne dayanan bir düzen vardý.aile hayatýnda mirasta þahitlikte ve bunun gibi bir çok konuda erkeklerin daha fazla hakký vardý.laik hukuk anlayýþý ise bu farklýlýklarý kabul edemezdi.Bu nedenle dini kurallara göre düzenlenmiþ olan Mecelle adlý kanun kitabý Türkiye Cumhuriyetinin medeni kanunun oluþturamazdý.Bu amaçla Avrupa ülkelerinde uygulanmakta olan Medeni kanunlar incelenmiþ ve Ýsviçre medeni kanun tercüme edilip düzenlenerek Türk Medeni kanunu olarak kabul edilmiþtir.

" Ama hala bu düþünceyi sürdürmek isteyenler var ne yazýk ki.."

"Çok yanlýþ ve üzücü gerçekten."

Zeynep:

"Ýsviçre Medeni Kanununun Seçilmesinin Nedenlerine gelince...

* Avrupa’da hazýrlanan en son Medeni kanun olmasý ve her türlü yenilikleri içermesi
* Sorunlara akýlcý ve pratik çözümler getirmesi
* Demokratik olmasý
* Kadýn-erkek eþitliðine dayanmasý
* Laik bir anlayýþla düzenlenmiþ olmasý
Murat:
"Medeni Kanunun Kabulünün Sonuçlarý ise þöyle:

* Resmi nikah zorunlu hale getirilmiþtir.Böylece evlilik devlet kontrolü altýna alýnmýþtýr.
* Tek eþle evlilik zorunluluðu getirilerek Türk ailesi modern bir yapýya kavuþturulmuþtur.
* Mirasta kýz ve erkek çocuklarýn eþit pay almalarý saðlanmýþtýr.
* Boþanma hakký düzenlenmiþ ve kadýnlara da bu konuda haklar tanýnmýþtýr.
* Kadýnlara istedikleri iþte çalýþabilme hakký tanýnmýþtýr.Böylece kadýn ve erkekler arasýnda ekonomik ve sosyal alanlarda eþitlik saðlanmýþtýr.
* Toplumsal hayatýn çaðdaþ kurallara göre düzenlenmesinin saðlanmasý Türkiye’de yaþayan gayrimüslim halký da etkilemiþtir.Müslüman olmayan halk Lozan antlaþmasýnýn kendilerine tanýdýðý haklardan vazgeçerek Türk medeni kanununa uymak istemiþlerdir.Bu istekleri kabul edilmiþtir.
* Patrikhane ve konsolosluklarýn yargý yetkileri sona ermiþtir.
* Türkiye’de hukuk birliði saðlanmýþtýr.
* Laik hukuk anlayýþý toplumun her kesiminde uygulanýr hale gelmiþtir.
Aysun:
"Hukuk Alkanýndaki diðer Düzenlemeleri de bu arada unutmayalým.

Türkiye Cumhuriyetine her alanda laik hukuk sistemini kazandýrmak için diðer konularda da Avrupa’da uygulanmakta olan hukuk sistemleri incelenmiþ ve Türkiye için uygun olanlar belirlenerek düzenlendikten sonra Türk hukuk sistemine kazandýrýlmýþtýr.

Böylece;

* Ýsviçre’den Borçlar Kanunu 8 Mayýs 1928’de
* Almanya’dan Ticaret kanun 10 Mayýs 1928’de
* Ýtalya’dan Ceza kanunu 1 Temmuz 1928’de

alýnarak uygulanmaya baþlanmýþtýr."

Muhsin Öðretmen :

"Konumuzu kýsaca özetlersek...
 - kiþilerin hak ve borçlarý,
- aile kurumu, iþleyiþi ve sona ermesi,
- mülkiyet iliþkileri,
- miras sorunlarý,
- kiralama, satýn alma, ödünç verme, vb. iliþkiler açýsýndan, gerçek bir Medeni Kanuna ihtiyaç vardý. Bu nedenle Ýsviçre Medeni Kanunu örnek alýnarak hazýrlanan Medeni Kanun, 17 Þubat 1926’da TBMM’de kabul edilerek, yürürlüðe kondu. Bunu, öbür temel yasalar ile, ceza hukuku alanýndaki boþluklarý gideren Ceza Kanunu’nun kabul edilip (1 Mart 1926) yürürlüðe konmasý izlemiþtir.Sevgili yavrularým."

Halide:

" "Çok önemli kararlar alýnmýþ ve...