Birkaç kelime cümle ve beyin Fırtınası içinde Analiz
“Derin” Yerin” “Serin”
Konuya en başından gireyim ki yanlış kapıdan giriş yapmış
olmayayım. Yanlış kapıyı açmak her zaman insanı yanlışa, düzgün olmayan bir
anlayışa götürür ki bu da çok zor bir atlayışa dönüşür. Hayatta konular zaten
derin, kimisi yüzeysel bakarken kimlerimiz derine inerek, derinlerde maden veya
cevheri bulmanın peşinde. Bu nedenle belli olmalı bir yerin, içine gireceğin, içine
gireceğinden çok devamlı kalacağın bir gönül yerin olmalı ki, yerinde serin
olsun. Bu çerçevede ya da bu çerçeveye bir resim yerleştirmek anlatmak için
sizler nasıl söz söyler veya resmi çizersiniz?
A-Anlam bakımında birbirine uyan kelime ve sözlerin uyumuna,
hayran kaldım. Bize hayatın derinliğine inerek o derinliklerdeki cevheri
bulmamızı öneren, kelime ve sözlere hayranlığımı bir defa daha ifade edeyim,
ifade etmek açısında ifadenin ne anlam taşıdığı hakkında bir şey söylemek
adına. Sizleri yazınca ey kelimeler sözler, bende manayla coşuyorum ve sizleri
kutluyorum.
B-Ben buradan bakınca anlam bütünlüğüne vakıf olarak, bir
vakıf kurmanın ve bu vakıfla idrak etmenin manasını anlatarak büyümek isterim. Katılımın
çok olması vakıf olma adına çok önemlidir.
C-Cumbada oturan Ceylan, bu kelimelerin ve sözlerin
derinliğine dalarak sevgilisi Cevat’ın kendisini ne kadar az veya çok sevdiği
hususunda cenk ederken, derinliğin içinde bir an karamsarlıkla kayboldu ve
aniden bir çıkışla, derinlikten çıkarak sevgilisinin gönlünde yerine geçmenin
daha aydınlık ve serin olacağını iç dünyasında tartışırken, dış dünyasına
yansıyarak sevgilisini mutlu etmenin derin düşünceleri içindeydi… Sevgilisi
Cevat el sallarken görmesinin neticesinde, Cevat cumba da oturan Ceylana taş
attı, atılan taş az büyük olunca, Ceylanın kafası yarılarak haykırış içinde
kendine gelen Ceylan, Cevat’a olmadık küfürleri ederek içeriye geçti.
D- Dürdane okuduğu derin felsefe kitabından bir şey
anlayamadan sayfaları kapattı. Okuduğu felsefe kitabında” Doğruluk bilginin
nesnesine uygunluğudur. Nesne soyut ya da somut olabilir. Uygunsa doğru,
değilse yanlıştır. Gerçeklik ise bir tür var olma-olmama durumudur. “Kar
beyazdır.” önermesinin doğruluğu, yağan karın gerçekte beyaz olup olmadığına
bakmaktan geçer.” Kitabı kapattıktan sonra bu nasıl felsefe insanla dalga
geçiyorlar, kar beyazdır bakınca görülür, göz kapanınca zaten hiçbir şey
görünmez. Bu felsefeciler boş bir kuyunun içinde boşa konuşarak vakit
geçiriyorlar ne bir yerleri var ne de püfür pütür serin esen rüzgârlı bir
yerleri var diyerek hızla kendini dışarıya doğanın içine attı. Yöntem babında
yanında kapısında cevap yerine sorularla kafa karıştırmaktan başka bir işleri
yoktu galiba o eski zamanın yunan felsefecilerin diyerek, açan çiçekler içinde
o çiçeklerin kokusunu içine çekerek, tüm düşüncelerinden sıyrılarak gülümsemeye
başladı.
E-Elinde cüzdanı ile markete giren Emel, cüzdanını açarak
içinde birkaç deste parasına baktı bununla ben bir ay geçinir, aybaşına kadar
idare ederim diyerek sevinirken, piyasada ki “vur” farkından habersiz yükselen
fiyatların tavan yapmasın kimse ”dur” demeden yükselirken, ateş pahası olup eli
cebi cüzdanı yaktığından o an habersizdi. Bu nedenle derin konuların içine
dalmamış ve içinde yüzmemişti. Markette market arabasını alarak az ileride, Ayçiçek
yağlarının yanına doğru giderek boş bir yerde alacakların almanın, cebinde bir
aylık yetecek kadar kalacak paranın verdiği rahatlıkla serinleyecekti.5kğ Ayçiçek
yağı alacaktı lakin 4,5 kg’dı… Fiyatına bir baktı o an dünyası karardı 145 TL, bağırarak
kendinden geçerek” Vay sizin ananızı ebenizi sevemeyeyim! Bu fiyatları
koyanların geçmişini geleceğini sileyim! Bundan sonrası karakolluk oldu, lakin
fiyatları “vur” kuruyla yükseltenlere bir şey yapılmadan, o günü karakolda
nezaret hanede geçirerek, kalacağı bir yeri olmuş, betonun üzerine serilen bir
battaniyenin üstünde kıçı serinleyerek sabahı zor etmişti.
Bu defa böyle kısa olsun okumak ve yorumlamanız açısında
vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç