Dolu bir buğday başağı gibi kafam
Büyük bir fırtınada sanki yere akacak tanelerim
Olgunlaştım sanki dökülecekler bir, bir
Bu yüreğimdeki acı nedir, sızı nedir?
Nedir bu bitmek bilmeyen dertlerim.

Eylül senle geldi bana bu yaprak dökümü
Dökülen yapraklar içimdeki sızıyı söktü mü?

Nerdesin ay dedem
Sen olmazsan ben ne edem
Bak yürüyor bulutlar sana doğru
Şimdi kapatacaklar önünü
Bak gözüme gör içimdeki kör düğümü

İplik yumağı gibi sardım hüzünleri, hepsini sakladım yüreğime
Eylül nerdesin niye gelmedin?
Görseydin halimi baksaydın sen de herkes gibi seyrime

Gitme bulut, yağma yağmur ne olur ıslatma başımı
Dolu bir buğday başağı gibi kafam
Kafama vuran her damla yağmur dökecek tanelerimi
Beni kimse tutamayacak yağmur, eğer senin gibi boşalırsam
Sen git yağmur ben tek başıma kalam

Yapma Eylül dokundurma yüreğime dokundurma
Ben sana hep inandım sen sakın bana inanma
Dolu bir buğday başağı gibiyim ama
Başımı öne eğsem de ayaktayım bak bana...

Eylül, getirdiğin acılarını hadi geri alsana!



Sıdıka Emek
( Eylül başlıklı yazı sidika-emek tarafından 8.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu