Bir adam geçmişini arıyordu
Yüreğinden dökülenler
Karışırken aynanın sırlarına
Çocukluğunu döktü önce
Yasakların altında ezilmişliğini
İhsaniye'nin tozlu sokaklarında
Bıraktığı ilk heyecanını
Mavi gözlü yavuklusunun bakışını
Dudağındaki titrek tebessümünü
Ve hissettiği ilk karın ağrısını 
Hastalık o kadar mı mutlu ederdi bir çocuğu?

Ziya Paşa'daki ilk öğretmenini
Parmak uçlarındaki cetvel darbesini
Çekilirken hissettiği sızısını kulağının
Yaptığı yaramazlıkları bıraktı yere
Top oynarken kırdığı camlardan serpti aralarına
Çevirdiği çemberle geçti üstlerinden
Camlar mı, yediği dayaktan kalbi mi tuz buz olmuştu bilemedi.

Amasya Lisesi'nin arkasında gizlice içtiği sigarasının külleri düştü önüne
Ve nefesini kesen öksürüğü
Kız arkadaşına verdiği ilk mektup kâğıdı
Heyecandan telaştan yanlış yazdığı notu
'Unutmamak ümidiyle'
Ve başlamadan biten aşkı bu yüzden
'Unutulmamak' yazacaktı oysa.

Döküldü önüne
Tersakan'a karışan teri
Çoğu 'sepet sepet yumurta' diye başlayan
Arkadaşlarının imzaladığı defteri
Sararmış birkaç resim
Başların arkasında kulak yapan muzip parmaklar
Kışın su çeken pabuçların içinde uyuşan ayaklar
Pantolon dizlerindeki yamalar
Eskiciden alınan iki beden büyük ceketler...

Teneke sobada kaynayan çayın buharı kapladı önünü
Buhar mıydı yoksa gözleri mi dolmuştu bilemedi
Dört lokmaya katık dört sefer ısırılan acı zeytin
Dörtte bir yumurta 
Aynı kahvaltı her sabah
Her öğünde tek yemek
Özlemle baktığı çarşıdaki meyveler
Nasılda saçılmıştı önüne
Unuttuğunu sandığı anılar.

Çatık kaşlı bir baba
Dayakla öğretilen direksiyon
Dayakla geçen askerlik
Dayakla geçen ömür
Döküldü önüne
Gençlik hayallerini
Kalp çarpıntılarını
Pembe rüyalarını
Serpiştirdi onca döküntünün arasına.

Bahçeler içindeki bağları toparladı
Gizlice buluştuğu kızları
Heyecandan titreyen ellerini
Şimdide titriyordu ama 
Mutlu etmiyordu o zamanki gibi. 

Çocukları geçti önünden
Bir değil, iki değil tam altı tane
Şimdi yalnızlığına çare olmayan çocuklar
Nerede olduğunu bile bilmeyen çocuklar
Küçük aynanın içinde kalan çocuklar 
Şimdi yalan çocuklar.

Kara bir gölge yansıdı cama
Topladı yerdekileri doldurdu heybesine
Sıktı boğazını adamın
Aldırmadan 
'Neredesiniz çocuklarım?' diye
Haykıran sesine.

( Geçmişini Ararken Kaybeden Adam başlıklı yazı Afet Kırat tarafından 1.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu