Her ne hikmetse
Büyük hayaller ve umutlar içinde nasip olan canlar
Kalbin en mütehassis lahzalarında şefkate ve muhabbete layıktılar
Her anne ve baba büyük titizlikle gözlerinden esirgeyip, sağlık ve afiyet içinde okuttular
Bir vakitler naz dönemiydi
Anne ve babanın uktelerinde kalanlar adına serbestti
Duygusallık sağanağı ne kadar gerekliydi, ölçüsü nasıl belirlenmeliydi
Her mizaç aile ocağında şekillenen bedelmiydi, sınır ve had hangi nispette verilmeliydi
Anne ve babalar asli değerdi
Ve fakat hangi sosyal koşullarda yetişmişler çok önemliydi
Bilinç altında bekleyen, tekamül etmesi için fırsat bulamayan nefeslermiydi
Varlık ve yokluk farkını, umut ve şevk iştiyakını ne kadar hassasiyetle taşıyıp, aksettirenlerdi
O kadar cefa içinde vakfedilen kalpler
Hiç kimse tarafından yadsınamazdı, özellikle evlatlar nezninde
Anne yetişkin çocuğun üzerine titriyor, torunları için hizmet talep ediliyor, fakat neleri ihmal ediyor
Baba zavallı bir kenarda sessizce bekliyor, ilgi ve alakadan ümidini kesiyor peki, duygu selinde akıl ve irade kimleri ihya ediyor
Dünya nimetine kavuşmak için
Hevesler adına her çare aranırken, neden sualler muhatap bulamıyor
Hak ve hassasiyet nelerin uğruna heba edilirken, kalbi hassaslaşan yaşlılara hakkıyla dikkat edilmiyor
Edep ve adap bu kadar mı vefasız, aşktan dem vuran gönüller acaba neden bu kadar lakayt ve arsız
Mustafa CİLASUN