Şairin yüreği almadan verir
Uzak diyarlara ayaksız yürür
Şiirin içinde mum gibi erir
Kalemi yazdıkça tükenir şair
Hak vergisi sezer her şeyi anlar
Bilir ki yurdunda gezer yılanlar
Bölüp yutmak için sinsi planlar
Durumu sezdikçe tükenir şair
Felek tırpan vurur bir gonca güle
Daha çocuk iken verirler ele
Bir yoksul köyünde bir gelin bile
Canından bezdikçe tükenir şair
Çalıştım didindim ne zaman durdum
Halini gördükçe dizime vurdum
Bolluk içindeki ey yoksul yurdum
Üstünde gezdikçe tükenir şair
Görme derler nasıl görmem iyide
Albayrak içinde gelen şehide
Daha yirmisinde ölen yiğide
Mısralar dizdikçe tükenir şair
Tutmaz ki dört yanı yıkık direği
Bilmez çaresi ne nedir gereği
Karadeniz gibi olur yüreği
Kabarıp azdıkça tükenir şair
Fazladır güzele verdiği değer
Açıktır yüreği çok çabuk sever
Ayrılık gelirse bağrını döver
Güzeller üzdükçe tükenir şair
Garibin yurduna gelince yazlar
Hasretlik bir alev için alazlar
Kekliğin ardında gezen palazlar
Sürmeyi düzdükçe tükenir şair
Aslında şairin kendidir hasmı
Kabarmiş sularda gezinir cismi
Çarptığı her taşta kalır bir kısmı
Açılıp yüzdükçe tükenir şair
ZİYA ACAR
20.05.2013
(
Tükenir Şair başlıklı yazı
ziya-acar tarafından
20.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.