NE DERSİNİZ?

 

İlim, teknik, medeniyet büyük bir suretle ilerliyor; ticaret, ziraat, sanat gelişiyor; fakat ıstıraplar, dertler, yokluklar da bitmiyor. İnsan bir türlü kendine ulaşamıyor. 

Âlemi anlayacak ve ilmiyle aydınlatacak alimlere de,  yavan akıllı talimli cahillere de, akılsızlar, alakasızlar, yağcılar, talancılar, sahtekarlar ve, hilekarlara da insan denilmesi insanı kuşkulandırıyor, insanın kendisini bir türlü tanımadığını gösteriyor.


Artık insanlar kendilerini tanımalı ve kendileriyle ilgili güzel bir tarif bulmalılar diye düşünüyorum. "İnsan nedir, ne değildir? İnsan nasıl olmalıdır? " soruları kafalardaki karışıklığı, tanıtmalardaki noksanlığı giderecek bir şekilde cevaplandırılmalıdır. Eğer bu gerçekleştirilirse, insanla insancıkları tanımak kolaylaşır.


Kim ne derse desin, bu konuda nasıl bir tarif söylerse söylesin, bize göre insan; annesinden insan olarak doğandan daha çok, insan olarak kalan ve insani özelliklerini bir ömür yüce hasletlerle besleyendir. İnsanlık, insan olduğunu anlamakla başlar. Kendisinin insan olduğunun farkında olan, insani özelliklerini sürekli yemleyen, yenileyen; kafasını ve kalbini birbiriyle barışık tutarak aklının ahlakla dostluğunu sürekli geliştirendir hakiki manada insan.


Çok gelişmiş bir fizik ve kimya laboratuarını andıran yapısındaki görkemi, muhteşemliği büyükçe bir hazineye birdenbire kavuşan bir mirasyedi gibi hoyratça harcayan, varlıklara yön ve istikamet belirlerken kendi mihverinden ve yörüngesinden sapan, insan olamaz. İnsan, başkalarına kul, köle veya efendi olmaktan çok, Hak yolunda halktan biri olarak haktan ve hakikatten kıl payı sapmadan yaşamayı kendisi için en değerli bir görev bilendir. Düşünen, fikir üreten, fiillerini daha bir disiplinli kılan idealist kişidir, insan. Şairin dediği gibi uzak denizlerdeki çileli masalları da, zemzeme susamış, niyetleri her zaman sıcak ve ışıklı yürek sahipleri ve eski seccadelerde kalmış temiz duaları da, yeni ve tertemiz seccadelerde yeniden şaha kaldıran; esere, hamlelere yönelen kişiler, elbette anlatmaya çalıştığımız gerçek insan tipleridir.


Maddeden manaya, basitten mükemmele, olaylardan kavramlara ulaşma gibi üstün ruhi ve zihni kuvvetlerle kuvvetlenen, şuuru ile başta kendi kendinin kontrolünü gerçekleştiren, her zaman yüksek fikir ve düşüncelerle yükseklerde uçan, yüreklerde yeşeren, bütün zamanını bütün zamanların yaratıcısına bağlanmakla gerçek bağımsızlığına kavuşan bu tipler, bizim insan saydıklarımız ve gerçek insan bildiklerimizdir.


İnsan olmak kolay değildir. Ben insanım demekle insan olunmaz. Öyleyse ben insanım diyen insan, insan olmayanları da bilmek ve tanımak zorundadır.


Dünsüz ve temelsiz düşüncelerle geleceklerini düğümleyenler, göğe tükürmeye çalışmakla, usta şair Bahaettin Karakoç ağabeyimizin dediği gibi renksiz, ıtırsız, hayırsız kuru güzelliklere koşmakla, serçe kuşları gibi başkasının saçaklarına sığınmakla, maskeli balolardan farksız bir hayatı yaşamakla vakit tüketenler insan değildir. Derin düşünmemiş, şeytana ebcet öğretecek kadar şeytanlıkta ilerlemiş, batıl fikirlere mensup dikenler arasında bitmiş, ahlak ve iman bakımından bitik kimseleri insan saymak mümkün değildir elbette.

İnsanlar gerçekten insan olmadıkça, tefekkürle, tevekkülle, tevhitle uçan kuşlarla hakka, hakikate ulaşmadıkça; korkularını, kuşkularını ballı bir muhabbetle kuvvetlendirmedikçe; ışığın hızına uyumlu güzelliklerle, haram karışmamış tertemiz özelliklerle yürümedikçe; mevcut güzellikleri daha başka güzelliklerle beslemedikçe; ideal hasletlere yetişemez.



Hakka sırf onun rızası için bağlanan; tarihini, töresini, dilini, dününü unutmayan; gerçekten insan olan ve hep insan kalan biri olmayı deneyelim mi?


Ne dersiniz?



Fikri HAKLI

( Ne Dersiniz? başlıklı yazı Fikri HAKLI tarafından 30.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu