ibni sebe hortladı münafık
fikirleriyle
yeniden doğdu bilad-ı şam’da
baas koydular adını
sabbah’ın fedaileri sardı
asur ülkesini
çıkarıyorlar şimdi zulmün
tadını
kan tüccarları üşüştüler şam’a
yalınayak
değirmenlerde insan
öğütülüyor
kışa döndü beklenen bahar
gözyaşı akıyor nehirlerden
kan gölü sokaklar
yahuda’nın çocukları
seviniyor
bayram ediyor israil
persliler yine nifak peşinde
çiziyorlar asur ülkesinde
zulmün resmini
şam’da bir kasap
babadan cani ve katil
körpe kuzuları doğruyor
batılın iştihasına
iblisin sofrasına meze ediyor
kadınlarını
zulüm zirvede
karanlık en siyahıyla
hükümferma
asrın kerbela’sı şimdi şam
şamda bir yezid
moskofun köpeği
kasabın aşıkları koynuna
giriyor gizli gizli
erkek kılıklı aşufteler
voyvodanın kazıklarını
dikiyorlar meydanlara
kan dolu kadehleri kırıyorlar
sabahlara dek
şerefsizliğe içiyorlar
insanlık onuru tükeniyor
kadehlerde
sabbah’ın fedaileri kafa
yapmış
pers’in oğlanları o biçim
moskof’un köpekleri kudurmuş
zulmün sarhoşluğu ile naralar
atıyorlar hep bir ağızdan
esad ekber
bu çağın ebrehe’sini helak
için
kahhar ve müntakım olan adına
mazlumlar intizarda
eller açılmış semaya
iltica ediyorlar ismi
celaline rablerinin
ağlıyor melekler
ağlıyor gökler
hıçkırık dolu seslerle
haykırıyor
kirletilmiş anneler
yetim bebeler
dedeler nineler
topyekun mü'minler
allahu ekber
allahu ekber
esad geber
esad geber
30.05.2013 / Çorum