Bazen kazandığınızı zannedersiniz ama aslında kaybedersiniz. Rüzgâr tersine döner ve sizi etkiler. Ağaçların kesilmesine bizler de karşıyız ki Sayın Başbakan bunu net olarak ifade eti. “Mesele ağaçsa daniskasını dikeriz.” diye. Ben de meselenin tek ağaç olmadığı kanısındayım. Yok AVM yapılıyormuş, yok bilmem ne?

Kesin bir şey var mı?

-Yok. O zaman bu gürültü de ne?

Derdimiz bu mu şimdi? Bakın Reyhanlı’da kaç vatandaşımız öldürüldü. Böyle tepki görmedim. Suriye de yüzlerce insan ölüyor her gün. Arakan’da yakılıyor insanlar diri diri.  Ağaca karşı sorumluyuz da insana karşı sorumlu değil miyiz?

Polise taş at, ortalığı kaosa çevir, siyasi slogan at, ülke yönetenlere küfret! Bu mu arayış, bu mu çözüm? Elbet konuşacak insanımız, elbet yürüyecek, elbet hak arayacak ve gerekirse uyutmayacak kodamanları. Ama böyle değil! Bu şekilde değil! Utanıyorum bu görüntülerden! İki tarafın da empati kurmasını istiyorum ve neyi başaramadıklarını görmelerini istiyorum.

Ben o siyasileri şehit cenazelerinde hiç görmedim ekranlarda. Şimdi en önde yürüyorlar. Bir rant mı var acaba, bir çıkar mı?

Ortalık savaş alanı. Bazıları zafer çığlıkları atıyor da şaşırıp kalıyorum bunlara. Ya kime karşı kazandın bu zaferi, neye karşı? Türkiye’de yaşıyoruz. Zaferin tüm toplumun zaferi oldu mu? Hayır ama kaybın tüm toplumun kaybı oldu.

               Bu ülkede çöplerde yiyecek arayanlar var. İlaç bulamayanlar var, üst başı olmayanlar. Derdimiz daha güzel bir Türkiye olmalı, daha özgür, daha barışçı. Ama barışı, özgürlüğü ve güzelliği kırarak, yakarak, kızarak, küfrederek kazanamayız. “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” Nâzım Hikmet böyle diyor “Davet” şiirinde.  Hani hürlüğümüz, hani kardeşliğimiz? Bir kibrit gibiyiz bir ormanı yakıyoruz. Oysa kibritte o ormanın mahsulüdür.

Kimin camlarını kırıyoruz, kimin işlerini engelliyoruz, kimin araçlarını taşlıyoruz, kimin huzurunu bozuyoruz? Meselenin ağaç meselesi olmadığı belli. İş çığırından çıktı. Hem polis için hem sözde direnişçiler için! Orada atılan sloganlar, takınılan tavrılar, sosyal medyada edilen küfürler ve belli gruplara partilere ait olan bayraklar! Bu çocuk oyunu değil! Mesele milli bir mesele de değil, grupların, partilerin meselesi.

Galibi olmayan boks maçındayız sanki.

Dün Mavi Marmara’da bu tepki neden yoktu? Bu kadar yoktunuz sahiden! Küçük kız çocuklarına cinsel istismar yapıldığında yoktunuz. Reyhanlı’da bu kadar yoktunuz. Roboski’de yoktunuz. Suriye’de yoktunuz. Arakan’da canlı canlı yakılıyor insanlar! Yoktunuz. Kocaman yoktunuz işte! Haberiniz var mı? Bu mu tavır? Bu mu devrim? Bu mu insanlık?

Barış için yürüyün. Kardeşlik için. Sevgi sloganları atarak yürüyün. Gül atarak yürüyün. Emin olun ki daha çok incitir muhataplarınızı.

Polisin tavrını tasvip etmiyorum. Tazyikli su tutmasını hoş karşılamıyorum. Coplamasını, itip kakmasını insanımızı doğru bulmuyorum. Biber gazı kullanmasını insan haklarını aykırı buluyorum. Tavrın sertliği ve tahammülsüzlüğü şık değil. Tamam da galeyana gelen organize olanların hiç mi suçu yok şimdi? Küfürler gırla… Dalga geçmeler, hakaret etmeler, meydan okumalar. Her şeye kör kesilemeyiz, sağır da olamayız, dilsiz de… Bizler de bu ülkenin insanıyız ve sizleri polisleri eleştiriyoruz. Buna hakkınız yok diye düşünüyorum, ülkemi seviyorum. Ve zarar görmesini istemiyorum.

Gol atmış gibi seviniyor insanlar. Camları kırılan esnaflar, malı zarar gören vatandaşlar, parçalanan kamu malları, araçları… Sökülen kaldırımlar, yıkılan duvarlar… Sahi zararı yok mu tüm bunların ağaçlara! Şimdi yaktığınız, yıktığınız, kırdığınız hiçbir şey tabiata ait değil mi? Kırılan yıkılan yakılan kalpleri saymıyorum daha! Tamam da güzel kardeşim çıkarımız ne ülke olarak? Bir dava mı bu? Bir güzellik mi? Çık fikrini söyle mertçe, yürüyüşünü yap adam gibi… Haklıysan haklı olarak kal öylece. Ama gidişat iyi değil hem barış sürecine girdik. İnsanlarda huzur var, yüzler gülüyor. Ama bu hiç şık olmadı ve dünyadaki imajımız için de hiç şık durmuyor. Türkler iki üç ağaç için bunu yapıyorsa kim bilir daha neler yapar gibi laflar dolaşıyor yabancı ülkelerde. Dalga geçer gibi. Alaya alınır gibi. Ve bununla övünenler var!

Küfür var mı?

- Var.

Hakaret var mı?

 -Var.

Siyasi parti bayrakları var mı?

- Var.

Kırıp dökme var mı?

- Var.

Biber gazı var mı?

-Var.

Cop var mı?

-Var.

Tazyikli su var mı?

-Var.

Daha ne duruyorsunuz savaşsanıza!

Soruyorum şimdi, ey benim güzel kardeşim!

Bunun hepimize ne faydası var şimdi?

 

( Kim Kazandı? başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 1.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu