Beğenmediğimiz her şeye muhalif olabilir, her şeyi eleştirebilir,
protesto edebilir, gösteri ya da yürüyüş yapabiliriz; bu demokratik
hakkımızdır. Ancak bizler bu defa da demokratlığı beceremedik. Son
birkaç gündür yaşanan olaylarda kırıp-dökenlere, yakıp yıkanlara,
karşılığında ise sert ve hatalı müdahalelerle engellemeye çalışanlara
şahit olmak yine hoşgörü eksikliğimizin kanıtı oldu.
Eylemler
başladığından bu yana ise asparagas/yalan haber ve resimler bir kısım
yazılı ve görsel medyada ve sosyal paylaşım sitelerinde kasıtlı olarak
yaygınlaştırılıyor.
Ülkemiz provokatif ve yalan haberlerin
yaygınlaştırılması, sinsi plânlar ve tuzaklar kurulması sonucu birçok
kez acı olaylar yaşamıştı. Bugün de fitne ve fesat peşinde olanların
kışkırtması ile insanlar sokaklarda kırıp döküyor, yakıp yıkıyorlar.
Fitne
çıkararak, tarihi değiştirmekten vs söz ediyor kimileri. Müslüman
kardeşlerimiz bu fitneye alet olmamalı, aldanmamalı. Fitne, insan
öldürmekten beterdir; unutmamalı. Sağduyulu olmalı.
Samimi
Müslüman provoke olmaz! Kırıp dökmez, zarar vermez. “Kendilerine:
"Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah
edicileriz" (Bakara, 11) diyen bozguncularla birlikte yol edinmez.
Üç
gündür sokaklara dökülen kimi Müslümanlara sormak isterim; din
kardeşlerimiz şehit edilirken, genç kızlara, kadın ve çocuklara tecavüz
edilirken neredeydiniz? Birkaç ağaç kesimini vicdan konusu yapıyorsunuz
da, yıllardır ve bugün halâ dünyanın dört bir köşesinden yükselen,
yardım isteyen çığlıkları o vicdanınız nasıl işitmiyor?
Sokaklarda
kırıp döken bozgunculuk çıkaranlara destek olan ve onlarla birlikte
olan Müslümanların durumunu ne güzel özetliyor Kur’an;
"Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın. (Nisa, 143)
"Bir
ağaç öldü, bir millet uyandı" diyor Nazım Hikmet. Suriye’de,
Filistin’de, Arakan’da öldürülen sivil ve masum insanların, gözlerinizde
bir ağaç kadar değeri yok muydu?
Ayrıca bugün, "diktatör
hükümetten kurtulacağız" sloganları atanların büyük bir kesimi, binlerce
insanın ölümüne sebep olan diktatör Esed’in yanında olanlardır. Bu ne
yaman çelişkidir?
Şahit olduğumuz olaylar, vahşi komünist felsefenin görüşlerini hatıra getiriyor. Ne diyordu Lenin?
"Polisleri,
askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar
çıkartmak... devletin hazinelerinden paraları almak... devrimci komünist
güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları
öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu
şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğü teşkil etmek iktidara
ulaşmamızın önemli unsurlarındandır." (V. Lenin, Teorik ve Pratik Terör
Hakkında)
Düğmeye basanlar evlerinde kahvelerini, çaylarını
höpürdetip televizyonlarından keyifle gelişmeleri izliyorlar. Piyonlar
ise sahnede. Ancak, Allah’ın tuzağı en/ne güzel tuzaktır!
"Onlar,
insanlardan gizlerler de Allah’tan gizlemezler. Oysa O, kendileri,
sözden (plan olarak) hoşnut olmayacağı şeyi ’geceleri düzenleyip
kurarlarken,’ onlarla beraberdir. Allah, yaptıklarını kuşatandır. (Nisa
Suresi, 108)
Allah şöyle buyuruyor ayetlerinde;
Düzene
konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın;
O’na korkarak ve umut taşıyarak dua edin... (Araf, 56)
Yoksa Biz,
iman edip salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar
gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi
tutacağız? (Sad, 28)
Allah’ın sana ihsan ettiği gibi, sen de
ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama. Çünkü Allah, bozgunculuk
yapanları sevmez." (Kasas, 77)
Evet, Allah bozguncuları sevmez!
Medeniyetler
ancak merhametle yaşanabilir hale gelebilir. Toplumun bireyleri, kendi
nefislerinde bu şuurla yaşamalı ki toplum huzur bulsun. Merhamet
olmadığında yaşanacak olan zulümdür; kargaşa, kan ve gözyaşıdır.
Bu
ülke hepimizin. Faşizme, komünizme, Darwinizm’e, anarşizme, bölünmeye ve
özerkliğe geçit vermemek hepimizin görevi ve sorumluluğu olmalı. Barış
ve huzur hâkim olmalı, adalet hâkim olmalı, kin ve nefret değil sevgi
hâkim olmalı. Hakkı ve sabrı tavsiye etmeli; ziyanda değil, kazançta
olmalı.
Asra andolsun;
Gerçekten insan, ziyandadır.
Ancak
iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye
edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. (Asr Suresi, 1.. 3)
Fuat Türker
(
Ağaç Mı Öldü İnsanlık Mı? başlıklı yazı
fuatturker tarafından
6.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.