İkircim





küçücük bir mumun terikisinde kapkara gözleriyle bakıyor gece 
birinci
ikinci
beşinci
bininci cümlemin ünlemine.
dilimi buynuma dolsam boğulacağım
yağmura tutsam tenimi dağılacağım
mürekkep mavi...




ah cezasız suç
ısıran özgürlük
körleşen izan
düşünen sığlık
ve türküleri boğan sağırlık
Ne demeli varlığınız taş olurken uykularıma yastık...

_____________________________________________________



ülkemdir kurşunundan öptüğüm kalemimin kör ucu...




ve çocuklar
çocuklarım/ız
içimin acıya dönüşmüş başak tanecikleri
can suyu dilimin kemiğinin
döküldükçe duyularıma dokunaklı ezgileri
kirpiklerinde susuyorum örselenen sesimle..



sonra,
gökyüzü ekiyorum şiirin toprağına
olmuyor
yüksek sesle susuyorum uzun uzun
nafile!
derken serçeler kaçıyor gözbebeğime
gülümseyişleri yutağına tıkanmış ikircim/ çocuk pembesi
göğsümdeki boşluğa yaslanmış kaşlarının eğrisi
havar düşüyorlar alnının kırışığına göğün
babasının sesiyle sustuğu yerde
resimler çiziyorlardı
mutsuzluğa umutla...



kaşlarını çattığı yerde duruyordu çocuklar kara kuru masalların
sessizliğin açan çiçeklerine incecik bir kar yağıyordu o vakitlerde
ve harf harf düşüyordu alın çizgilerine öznel iç çekişleri
yüzünde anılar ve boynunda dilsiz çıngırağını taşıyan zaman 
çığlıklardan newroz ateşi yakıyordu korkularına
başkaldırma imgesine sığınan kekeme bakışları yüklüyordu geceye yalım ağıtlarını
kuyu iplerini çekiyorlar içinin boşluklarından yenilgilerin...




kirpiklerinde mişli zamanın ölü ninnileri
ağız dil vermez öykü
ayrılıkla beslenen barış güvercinleri
gökyüzü geniş
gökyüzü dar
kıyım kıyım kıyılırken memleket meselesi
elde yoksulluk
elde keder
elde yalnızlık
elde eli yüreğine şefkatlenen anaların hıçkırığı var... 


görmüyor musunuz sahi?



ne tutsaklığınız
ne de efendiliğiniz sürmeyecek mahşere dek kefensiz
çekin kulaklarınızdan vurdumduymazlığın tıkaçlarını
görün ki sesinde taraz olmayacak çocukların
azalacak ağrısı yalnızlığın
tavana resimler çizmeyecek ümitsizlik
anlayın ki...ölüm bile bahtiyar ağlar ol vakit
sebepsizliği hiçleğen hakikatla ...


bende uzun türkülerin kederli yankıları!
anaların yüklemsiz ağıtları
bir ayin kutsallığı gibi içimde çocuk hıçkırıkları...


bir gerçek
bir istek
bir yakarış faslında
iç geçiren bir dünya k/aralaması... 



Hazal Karadağ
( İkircim başlıklı yazı Hazal Karadağ tarafından 9.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu