Halkın Manifestosu
MANİFESTO
Benim güzel yurdum insanlarına ithaf olunur, saygılarımla
Son haftalarda yaşanan olaylar ülkemizin gerek uluslar arası camia da gerek yurt sathında ciddi tedirginliklere yol açtı, neredeyse 200 yıllık Osmanlı ve devamında Türkiye cumhuriyeti tarihte bu kadar muasır medeniyet algısı ve ulaştığımız nokta hiç bu kadar iç açıcı olmamıştı,
değil sadece bizim ülkemizde koskoca İslam âleminde ulaşılması güç seviyeler geldik.
Ancak bu geldiğimiz nokta tabiatıyla başta dış mihraklar özelikle ekonomi çevreleri ve maalesef iç odaklar, bunlarda yıllarca mücadelelerini sürdürdükleri mücadelenin aksine hareket ederek hani peygamber bekleyen Yahudi kavminin İsa peygamberin gelmesiyle kendi kavimlerinden olmadığı için kabul etmedikleri gibi, şuan yıllarca emperyalistlere karşı duran çevrelerde muazzam bir rahatsızlık söz konusu hele,hele ülkede terörün bitme noktasına gelmesi, üniversitelerde harçların kaldırılması, 1 mayısın işçi bayramı ilan edilmesi, işçilere verilen onlarca haklar, işsizlik parası, ülkemiz vatandaşlarının her bir bireyinin sigortalı olması, sağlıkla ilgili problemlerin emperyalistler lehine değil de halkımız lehine sonuçlanması,ülkede hukuksal bir oligarşi varken sadece 5-10 kişilik hsyk yapılanmasından 30 kişinin ve her kesimden(yargı erkleri)temsil edilmeleri, ihracatımızın tavan yapması sonucunda işçi istihdamı tabi bunlardan bazıları istediğimiz düzeyde olmasa da yıllarca biriken sorunların bir bir çözülmesi içerdeki öncede yazdığım gibi özellikle kendini sol diye adlandıran (sadece terminolojide sol olanlardan) kesim tarafından rahatsızlıkla takip ediliyor hatta bu saydığımız sorunların baş göstermesi içinde büyük bir beklenti içerisindeler. (Eminim samimi olan solcu arkadaşlarda ülkemizin kaybettiği itibardan en az bizim kadar rahatsız)
Tabiri caizse geçtiğimiz hafta olan olaylarda tamda bunlarla bağlantılı,bu olaylarla alakalı olarak bizimde haklı görebileceğimiz destek verebileceğimiz sebeplerde vardı ancak işi öyle bir hale soktular ki(bunda İstanbul belediyesi ve polisinde katkısı oldu) neredeyse demokratik seçimle gelen hükümeti devirebilir miyiz e kadar gitti,burada da kendilerini haksız göremiyorum zira kendilerine tercüman olamayan bir ana muhalefet partisi var ki adamlar kendi hülyalarında ,ufuk sıfır yapılan işler karşısında bırakın eleştiriyi adam gibi laf ettikleri bile yok sonrası malum bu çevrelerin hemen sarıldıkları cebir, şiddet bu olaya da sarıldılar,hatta yine orduyu meydanlara davet ettiler,bu solcu!!arkadaşlarımız,tabitayatıyla destek göremediler, zira herkes görüyor ,yaşıyor,nimetlerden faydalanıyor ama bu arkadaşlar yakıp yıkarak birazda artist destekleri ile ve en önemlisi sosyal meydanında desteği kendilerini değil Türkiye’yi dünyanın gündemine oturttular,iyimi oldu ,olmadı şüphesiz ,birkaç gün önce sabah işe giderken radyodaki haberde duyduğum şu haber inanın beni ve bence bu ülkeyi seven herkesi derinden yaraladı haberin spot başlığı;IRAK BAŞBAKANI MALİKİ TÜRKİYEDE OLAN OLAYLARIN KAYGI VERİCİ OLDUĞU beyanatını vermişti,bu ne menem şey,ülke daha öncede dediğim gibi neredeyse 200 senedir kalkınamadığı kadar kalkınsın doğru yetmez ama demokratik adımlar atılsın,terör belası neredeyse son bulsun, yaklaşık 500 milyar dolar ticaret hacmine ulaş ve birileri zorla sırf kinlerinden,nefretlerinden bizi 3 lig e layık görülecek işler yapsın, gelde kahrolma aziz Türkiye nin güzel insanları yıllarca hakları yendiği halde sabırla bekleyip te şimdi ulaştığımız bu noktalardan sonra kalkıp hem de şuan dünya değeri olan demokratik eylem yaptığını söyleyen kitle bir çuval inciri mahvetsin,olacak iş mi eğer sebebi ağaç ise evet olayın seyri hepinizce malum buradan başladı ama seyri tamamen,tamamen ülkeyi istikrarsızlaştırmaya gitti neden ,neden,nedeni açık birileri yapılan onlarca işten rahatsız oldular ben bu insanların ülkemizin cahil yüzünü gösterdiği kanaatindeyim aksi halde kim bindiği dalı keser,bu arkadaşların kahir ekseriyeti de 18-25 yaş aralığındadır buda onların delikanlı döneminin ürünü,aksi düşünülemez ilerde kendileri de bu tabloyu düşündükçe eminim en az bizler kadar rahatsız olacaklardır,
Değerli dostlar memleketimizin güzel insanları;
Ülkemiz de nedense yıllardır kısır çekişmeler oluyor, dedi ki demiş ki kavgaları, şucu bucu kavgaları, Ama birileri bu insanlara mikrofon uzattığı zaman birden hepsi herkes den çok bu ülkeyi seviyor veya herkes den çok özgürlükçü, hatırlayın başörtüsü diye bir sorun yok bu ülkede ama hala yasak nedense önüne duranlarda savunuyor arkasında duranlarda, evet tamda burada sorunumuz başlıyor, insan ne istediğini bilmeli eğer tarafımız özgürlükse ama, fakat larla başlayan kelimeler hep sonunda yasağa doğru gidiyor, onun için insanların değerleri önemlidir, özgürlük eğer başkasınınkini kısıtlamıyorsa sorun yok,sonuna kadar arkasında olmalıyız. Ayrıca şuan verilen görüntü pekte özgürlükçü bir tavır değil, zira faşizan tavırla yaşanan olayları bir mukayese etsek olmaz mı, faşizm nedir neyi hazmetmez bunları bir irdeleyin bakalım biz bunun neresindeyiz, Değerli arkadaşlar faşizm kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır aynı şizofren gibi her şeyi bilir aklı başında her türlü özgürlük talebi vardır ama karşı görüşe asla müsamaha yok varsa yoksa kendi fikri, bana kalırsa herkes kendini bu manada sorgulamalı ona göre gerekiyorsa tıbbi destek almalı, hemen yeri gelmişken şunu da belirtmeden geçemeyeceğim hani dedim ya varsa yoksa kendi fikri diye, uzak değil daha 20–30 senelik mevzuu bakın arkadaşlar bu ülkenin pis politikası bizlere neler yapmış şöyle ki bu dönem içerisinde hep birilerini damgaladık ve hep birilerini irticacı, gerici, gavur, dinci, faşist, komünist v.s v.s.ne oldu yıllarca irticacı diye yaftalanan kitle bugün bu ülkeyi Yüce önder Atatürk ün gösterdiği hedefe yani muasır medeniyet seviyesine getiren onlar değimli en azından yakınına (gelemedik dediğinizi duyar gibiyim)ne olursunuz elin yabancıları gibi gördükleri her rengi, her farklı kültürü değer kabul edip ülkelerine taşımışlar
,değerli dostlar bizim gibi düşünmeyen bir zenginliktir hatırlayın bir mecliste sohbet ederken aykırı bir ses olmazsa sanki havanda su döver gibi aynı şeyler konuşulur durur ama farklı seslerin var oluşu düşünce alemimizi zenginleştirdiği gibi ufuklarımızı da açar, bizde bizim değerlerimizi el üstünde tutmalıyız farklılıklar korunmalı, aksi tek tip toplum olamaz birileri yok ettiğini zanneder, silahla, cebirle ama hala farklılık varlığını korur, ne oldu komünist Sovyet başarabildi mi, çünkü yüce yaradan öyle istemiştir; Bir ayetinde şöyle buyurur bizlere’’BİZ SİZLERİ FARKLI FARLI YARATTIKKİ GÖRÜŞÜP ANLAŞASINIZ DİYE ‘’öyleyse gelin farklılığımızın bir değer olduğunu anlayalım, işte onun için geçen zamana yazık, keşke irtica yaftalamaları ile önünü kestiklerimiz bundan 30 sene önce iktidar olsalardı da belki bugün daha da ilerde olurduk kim bilir, ama şu gerçeği unutmayalım sadece bu insanlar değil önü kesilen tüm insanlar, kimini komünist demişiz Moskovalara sürmüşüz, kiminin mezarını kaybetmişiz, kimini öldürüp karşı görüşün üzerine atmışız, hep, hep birileri bizlerle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamış hep sonunda da oynayanlar kazançlı çıkmış, ne diyelim bari bundan sonra oyunlarına gelmeyelim BİR olalım PİR olalım paylaşalım birbirimizi anlamaya çalışalım, başkalarının değerlerine saygı duyalım, başkalarına kalıp biçip ona uydurmaya çalışmayalım, ÇÜNKÜ BU VATAN HEPİMİZİN TÜRKÜYLE, KÜRDÜYLE, ARABIYLA, ÇERKEZİYLE, LAZIYLA, RUMUYLA, ERMENİSİYLE, BOŞNAĞIYLA, ARNAVUTUYLA, ALEVİSİYLE, SÜNNÜSİYLE, SAĞCISIYLA, SOLCUSUYLA, DİNDARIYLA, VATANSEVERİYLE YANİ HEPİMİZİN;
BUNA GÖRE BU VATANIN ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN ÖNCE POLİTİKACILAR, SONRA AKADEMİSYENLER, DAHA SONRA SANATÇILAR, KANAAT ÖNDERLERİ SORUMLULUKLARINIZI BİLİN ,BİLİNKİ BU ÜLKEYİ SİZDEN ÖNCEKİLER GİBİ YAŞANMAZ ETMEYİN, GERİYE DÖNÜŞ YOK HEP İLERİ ,Kİ BİZİM YAŞADIĞIMIZ SIKINTILARI ÇOCUKLARIMIZ ÇEKMESİN ZİRA
BİZE DÜNYAMIZ BABALARIMIZDAN MİRAS KALMADI ONLARI ÇOCUKLARIMIZDAN ÖDÜNÇ ALDIK.
(
Halkın Manifestosu başlıklı yazı
ahmet-kucuke tarafından
13.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.