Gönül köprüsü



Muhabbet bağına gönül verende
Ağır ağır dolar destimiz bizim
Nefsimizi paspas gibi serende
Kalmaz kuldan yana kasdımız bizim

Damla damla akar nehir oluruz
Gürül gürül çağlar bahir oluruz,
Gönülden gönüle zahir oluruz
Hakk yolunda olur dostumuz bizim

Geçilse mesafe açılır perde
Hak’tan geldi ise hu denir derde
Kalemler nöbette aşk ister erde
Karıncayı ezmez postumuz bizim

Gün gelir taş atar kırarlar bizi
Gün gelir meczuba yorarlar bizi
Yol diye yar’lara sürerler bizi
Dağlara iz verir bahtımız bizim

Geçeriz aşk ile süfli nazârdan
Çekeriz kibiri paslı hızardan
Bir gün gel sesini duysak mezardan
Liva-ül Hamd olur büstümüz bizim

Dünya zilletinden edince gına
Seccade izinde belirir kına
Bilinmez bilinir şerh olur mâ’nâ
Yemyeşil görünür üstümüz bizim

Ne makam ne şöhret saramaz bizi
Ne de cevr-ü cefa yoramaz bizi
Mürşitten başkası aramaz bizi
Elli dört farzdandır test’imiz bizim

Geçeriz beşeri aşkdan ezberden
Yeni bir diriliş başlar minberden
Allah Allah diye geçince serden
Makberi’ce olur restimiz bizim


Makberi…..10/09/2009……..23:45….İst
( Gönül Köprüsü başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 17.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.