Yüzünde güz vurmuş bir sabah mahmurluğu
Gözlerin Yusuf Çocuk
Erik erik gözlerin
Mısır püskülü Züleyha saçların
Solgun başak,
Darmadağın.
Tebessümün bir demet kır çiçeği.
Bereket kokuyorsun ekmek gibi.
Bir uçurtma kanadında uçmaya meyilli.
B/akıyorsun yüzüme kederli/sitemli
Âmine’nin nurunda kalmış umudun
Korkuların Ebrehe kılıklı eşkâllerde
Ebabil sürüsünde gözlerin.
Y/anıyoruz yakardıkça
Sava’ya akar yaşın,
Mecusî ateşlerinde…
Her yer Kisra çocuk,
Her yer Kisra.
Ört diyorsun güneşi ellerinle
Sözlerin kessin savaş(lar)ı
Umudum büyüğüm değil misin diyorsun
Kâr etmeyen niyazım,
Çocuk olma diyesim var,
kalkmayan ellerim, çocuk
Söz dinlemez ahitlerim
Dilime dolanmış tespih gibi
Umutlar ç/ekiyorum çocuk
Kalıyor hep başka
bahara
Çocuk olma çocuk
Kimin umurunda ki tebessümün
Bana masallar anlat diyorsun
Kaf Dağı desem de tınmıyorsun
Kibritçi kız gibi donmaktan da
Şimdi yeni masallar anlatma vakti çocuk
Tüm renkleri diyorum, k/aldırsak
Yeşille mavi kalsa ellerimizde
Yeni bir masal diyorum çocuk
Gökler mavi, yerler yeşil olsun
Temiz bir sayfa aç, bembeyaz olsun
Hep mavi diyorum çocuk,
Ve hep yeşil olsun.
Yer/yeşil gök/mavi olsun.
Beyaz bir sayfa aç,