VII
…
“Tipi ve boran karşısında dimdik
duramayanların önce kalplerinin ritmi bozulur, bakışları bulanıklaşır, başları
öne düşer. Nefsinin ardı arkası
kesilmeyecek ihanetleri, ne dostlarının vefasızlığı, mana köklerine bağlı
vicdanında yara açmamalı.”
“Maziye takılıp kalma. Gelecekle
ilgili hayallerde seni o kadar meşgul etmemeli. Geride hoş bir seda
bırakabilmek için; halde ki halin, mana cephesinden bakarak dolu dolu
yaşamalısın ki ukbada en az hayıflananlardan olasın.”
“Allah’a gönül vermiş her ruh
insanı, maddiyatları maneviyat destekli, düşünceleri ukba eksenli olur.”
“Ayrıca bilmelisiniz ki dünya da
iki kusursuz insan vardır biri ölmüştür, diğeri de daha doğmamıştır.”
“Kusur aramak, gayretin ve
verimliliğin en sinsi düşmanıdır. Hiçbir şey mükemmel değildir. Her şeyi olduğu
gibi görmek, anlamak ve kabul etmek işinizi daha da kolaylaştıracaktır.”
“Huzur ve saadet dış şartlara
değil, iç şartlara bağlıdır. Cisminiz sarayda, düşünceleriniz sahrada olmasın.
Hisler gönüllerde, laleler bahçelerde bekler.”
“Soğuk; lalenin kalbini yakmalı
ki, içinde gizlenen esma aşkları nazarlara döksün. Çilesiz ruhlar ham
yapılıdır, gelene sevinmez, gidene üzülmezler. Lale kırağı görsün ki açsın.
Lalenin çilesi yalnızlıktır toprak altında. Mevla’ya giden yol kıyısında, siyah
gecelere doğan mehtaplar bile, beyaz laleyi kıskanırlar. ”
“Bilmelisiniz ki, İdeal nesiller
için, ideal bir yuvaya ihtiyaç vardır. İdeal bir ailede her anne ve baba birer
terbiye ustası olmalıdır. Her anne ve baba adayı, anne ve baba olmadan çocuk
terbiyesinde gerekli sorumluluk ve bilgileri almalı, iyi nesil yetiştirmenin
yollarını öğrenmelidir.”
“Tabiat asla boşluğu sevmez. Boş
bırakacağınız kendi ve çocuklarınızın gönüllerini bir başkaları dolduracaktır.”
“Büyüklere öğretim nazari olsa
da, küçüklere büyüklerin fiilleri ile örnek olmak zorundadır. Fertleri huzurlu
olmayan bir ailede, düzen ve dirlik de olmaz. Terbiye yuvadan başlamalı ki
kalıcı olsun.”
“Yaşadığımız çağ, kadın
haklarının en çok savunulur göründüğü, hem de kadının en çok ezilip istismar
edildiği bir çağdır. Sadece kadını
değil, erkeği de bedbaht eden bir çağdır.”
“Fıtrat kanunlarına isyan eden
veya ettirilen her kadın bedbahttır. İnsanı en fazla ihtiyacını tatmin eden,
kalbine mukabil bir kalbin bulunmasıdır. İnsanın ruhi ve fiziki yapısı tesadüfe
yer vermeyecek kadar bir birine muhtaç olarak yaratılmıştır.”
“Sevgilerini, aşklarını ve
şevklerini, güzellik ve hüsnüyette birbirine ortak, gam ve kederde birbirine
yardımcı olsunlar diye. Günümüz kadını erkekle aynı hak ve vazifelere sahip
olduğu düşüncesiyle kendini ona muhtaç görmemektedir.”
“Yüce nebi asıla işaret eder.
“Kabir ve koca kadın örtüsüdür” der. Erkeğin üstünlüğünden kurtulan kadın, adi
bir yaratık olur ve kendini diğer erkeklerin saldırılarından kurtaramaz.”
“Onun için “Evli kadının bir,
dul kadının bin kocası vardır” derler. En kötü evlilik, dul olarak yaşamaktan
daha evladır. İnsanın bu dünyadaki cenneti olan “yuvayı” dişi kuş yapar” evi de
yaşanılır kılacak olan da yine kadındır.”
“Beyinize karşı evini yaşanılır
yapabildiniz mi? Vicdanınızda vereceğiniz en doğru kararın “hayır” olduğuna
inanıyorum. Bu hususta kendini tek suçlu gibi görme.”
“Bir kadın erkekten mutluk ve
huzur adına neler beklerse sizinde en onun kadar hatta daha fazla hakkınız var.
Çünkü siz tamamen ana, baba ve aile ortamının şefkat ve merhametinden uzak ve
sıkıntılar içinde büyüdünüz.”
“Siz görevinizi bilmemekten
doğan ihmalkârlığınız vardır ama kocanızın kocalık görev ve vazifesini uygun ve
yerinde yapmayışı vardır. Bunun altına
neler olduğunu ben de tamamen analiz ve tahlil edebilmiş değilim.”
“Ama şunu gayet iyi biliyorum
ki, size asla gerektiği gibi bir koca olmadı. Kocanızın kendi ailesinden fazla
bir farklı yanın olmadığını siz de biliyorsunuz. Her ne kadar görünüşte makul
gözükseler de asaletten gelen noksanlıklarına da bakmak gerekir. ”
“Kadının inceliği, yumuşaklığı, sevgisi
ve özellikle de şefkati evi cennet misali yapar. Kadın ancak hissi bir ortamda
bahtiyar olur. Aynı zamanda dünyayı da karanlıktan, kinden ve kandan temizler.”
“İnsani duyguların en
yücelerinden olan şefkatle çocuğu yetiştirir, aileyi yönlendirir, her türlü
kargaşa ve kavgayı önler. Aile üyeleri arasında sevgi, şefkat ve ilgi olmadan
yardımlaşma ruhu ve dostluk bağları oluşmaz.”
“Bu hususta anne ruhu,
yapıcılıkta olduğu kadar yıkıcılıkta da çok önemli olduğu bilinmelidir. Kadın,
öncelikle erkeği zaptetmeli, ona şefkat,
sevgi ve muhabbet ilka etmeli, onu huzurlandırmalıdır.”
“Ailenin asaleti kadının
elindedir.”
…
Erdemli-270702
...devamı var...