Aydınlanmakta
gönül sayfalarım…
Diyorum ki,
kendi kendime sıyrıl,
Hatıraların
hülyalarından adım adım…
…
Selvi
söğütlerin asude gölgelerinde,
Şaşkın şaşkın
dolanmakta hayalim…
Tebessümlerin
yine yok gamzelerinde,
Arada bir
kesiyor bakışların… Ne zalim!
…
Düşünce
duvarlarımın camlarında,
Yine dolunaya
benzer resmin aks ediyor…
Ümit
çeşmesinden kana kana içmiş,
Binlerce terane
raks ediyor…
…
Geçen ayların
uyurgezer ruhları,
Terk edilmiş
yollarda izini aramakta…
Gönlümü çalmaya
çalışan biri ise,
Yanı başımda
fırsat kollamakta,
Uzanıp seyrederken
heyecanla hamakta…
…
Gecenin
havuzundan yıldızlar topluyorum...
Meleklerin
kanat seslerini duyuyorum…
Güneş’im
erkenden başını alıp gitmiş,
Bir de
bakıyorum ki,
O karanlık
ufkumdan yine sen doğuyorsun…
…
Nice zaman sana
layık bir hediye uğruna,
Köşe bucak,
çarşı pazar dolandım durdum perişan…
Güneşin eteğine
tutundum, medet umdum,
Bana ateşini ve
yakışını bahşetti de,
Cilvelerimi alıp
götürdü içine düştüğüm hicran…
…
Senden geriye
batıl bir aşkın hasreti,
Yanmış, kırık
dökük bir gönül,
Yitip gitmiş
bir bakış,
Karmakarışık
bakan bir çift göz,
Yakıcı vuslatın
arzusuyla,
Geriye iş
görmez bir b/eden kaldı…
…
Ant-170813