B.




Hindistan’dan göç ederek Anadolu ,Mýsýr ve Avrupa’ya yayýldýklarý söylenir . Çingeneler tabiat aþýðý , özgür insanlardýr . Kýþý bir mahkum gibi kulübelerinde geçiren çingeneler çiçeklerin açmasýyla böcekler arýlar gibi kýrlara yayýlýrlar .

Sorumluluk altýna girmeyi , yükümlülük taþýmayý sevmezler . Serazad yaþayan , gönlü hoþ , kafasýna bir þey takmayan , darbuka çalýnca oynayan bu insanlar karný doydu mu yarýn ne olacak endiþesi taþýmaz .

Kentlerin varoþlarýnda koloniler halinde yaþayýp yerli halkla karýþmazlar. Fakat yakýn tarih sürecinde bu özellikleri de kaybolup eridiklerini görmekteyiz .

Müzik ,dans ,aktörlük , þarkýcýlýk eskicilik , ayakkabý boyacýlýðý,kalaycýlýk , süpürgecilik ve bir çok alanda faaliyet gösteren esmer vatandaþlarýn yanýnda sarýþýn çingeneler de vardýr.

Çocukken sarýþýn çingene mi olur derdim ama gördüm ki beyaz ve sarýþýn çingeneler de olabilirmiþ .

Çingene ismi aðýza hoþ geliyor ama günümüzde ýrkýný inkar eden bir tek bu kavim kaldýðýndan kendilerine “roman” denmesini istiyorlar . Ne demekse …

Oyunlarý , danslarý ,tatlý dilleri , çalgý çengiye yatkýnlýklarý , renkli kiþilikleriyle toplumumuzun renkli bir parçasý çingeneler ..

“ Kara dutum çatal karam çingenem “
“Nar tanem , nur tanem , bir tanem “

Hani derler ya “fala inanma , falsýz da kalma “

Falcýlýk , bohçacýlýk da onlarýn iþ alanlarý içindedir . Gençken Çamlýca’da iþ olsun diye fal baktýrdýðým falcý kadýn her paragraf sonunda “ at bakayým þuraya bir liracýk “ deyip umutlarý zamana yaymaya , olacaklarý anlatmaya, benden de para sýzdýrmaya devam ederken “ Boþ ver sen , yarýn ne olacaðýný … Sen bugün öðleye kadar ne olacak onu söyle “ deyince cimrilik yaptýðýmý fark edip kýzmýþ “ Düþmanlarýn gebersin karagözlüm “ diye beddua etmiþti .

Ýstiklal Savaþýmýzda çingeneler bile üzerlerine düþen görevleri yapmýþlardý .
Maraþ’taki Ermeni zenginler , þehri iþgal edecek Fransýz askerleri için karþýlama yapmak üzere Çeribaþý’ný Hýrlakyan Efendi’nin köþküne davet ederler . Hýrlakyan Efendi , þehir meydanýnda , caddelerde davul çalmalarý için ne kadar para istediklerini davulcuya sorar . Çeribaþý olumsuz bir þekilde kafasýný kaldýrýnca Ermeni þaþýrýr . Çok para istediðini sanarak masanýn üzerine birkaç kese daha altýn döker . Çeribaþý “olmaz” der ; Hýrlakyan masanýn üzerine iki kese daha atar .

- Daha ne istersin ?

Çeribaþý gözlerini altýnlardan ayýrmadan tok bir sesle þöyle der :

-Olmaz Hýrlakyan Efendi ! Biz davul çalmayýz ; bu din meselesi …

Maraþ’ta önüne servet de yayýlsa çingene ihanet etmez

Bizim çingenemiz vatanseverdir . Milli Kuvvetlere ve halka çok zarar veren eþkýya reisi Anzavur Ahmet’i vuran bir çingene idi .

Ýkinci Dünya Harbi yýllarýnda babam Biga’da komiserlik yaparken sefil bir çingeneyi göstererek derler ki : “ Ýþte bu adam Aznavur Ahmet’i vuran kiþidir “
Seyid Onbaþý , Kara Fatma gibi unutulanlardan …

Çingen Ali .
Çetesi ile düþmana karþý mücadele eder . Bir gün ,düþmanlarla iþbirliði yapan Aznavur Ahmet’in Biga’ya geleceðini öðrenerek kasabanýn giriþindeki bir menfezde pusuya yatar . Arkasýnda adamlarý ve beyaz bir at üzerinde yaklaþmakta olan Aznavur Ahmet’i bir atýþla yere indirir . Adamlarý daðýlýp kaçarlar .

Memlekete böyle bir hizmeti olan Çingen Ali aç , sefil ve unutulmuþ ..

Babamýn emri üzerine Çingen Ali’yi doðru berbere , oradan da hamama götürüp üzerine bekçi üniformasýný giydirirler . Askýlý palaskasý ve tabancasýyla babamýn karþýsýna getirilen Bekçi Ali dünyaya yeniden gelmiþ gibidir .

Bu millet çingenesini sever , çingene de vatanýný sever .

Bu topraklar için arnavutu,lazý,kürdü, çingenesi , çerkezi , abazasý , gürcüsü, pomaðý ,türkü kimler can vermedi ki !...