Kemal kısa sürede Güzelçamlı'da aldıkları harebe evin kalan
borcunu ödedi. Ama kredi çektiği için, iki yıllığına bankaya
borçlandılar.
Borçlarını kısa sürede ödeyebilmeleri için, Sayde Cumartesi
günleri mesaiye kalmaya başlamıştı.
Kemal buna gerek olmadığını söyledi ise de, Sayde bir an önce
borçlarını bitirip. Harabe evin yerine inşaata başlamalarının iyi
olacağını söyleyerek eşini ikna etti.
Daha sonra Kemal memleketinde ki, sahibi bulunduğu
küçük arsasını satınca, altı ay içinde iki yıllık borçlarının
tamamını kapattılar.
Ama suprizler bitmiyordu.
Bir sabah Sayde iş yerinde fenalaştı.
Mesai arkadaşının ikram ettiği böreği ağzına koyar koymaz şiddetle
midesi bulanmaya başlayıp, neredeyse bayılacak duruma geldi.
Kendini toparlayamayınca hemen lavaboya koştu.
Akşam durumu eşine anlatınca, ertesi sabah doktora gitme
kararı aldılar.
Doktorun verdiği bebek müjdesine Sayde çok sevinmişti ama asıl
Kemal sevinçten çılgına döndü.
Doktordan sonra hemen Nurten hanımın yanına koştular.
Nurten hanım onları zamansız bir şekilde karşısında görünce biraz
korku ve şaşkınlıkla sordu:
-Hayırdır, ne işiniz var bu saatte
Sayde annesinin yüz ifadesi karşısında, onu rahatlatmak
adına gülümseyerek:
-Ne oldu Nurten hanım, geldiğimize pek memnun olmuş
gibi görünmüyorsun.
-Hadi oradan deli kız, neden memnun olmayayım, sadece
merak ettim. İşiniz gücünüz yok mu sizin?
-Var elbet, var da sana yeni bir suprizimiz var o nedenle
bu saatte geldik.
-Hayda yine ne supriziymiş bu? Hiç supriziniz bitmeyecek
mi sizin? Ah dur bakalım yoksa?
-Yoksa ne?
-Sakın hamileyim falan demeyesin
-Allah, Allah, anneciğim sen erdin mi yoksa?
-Deliiiii kız, gerçek mi bu? Kemal oğlum sen söyle
ne diyor bu kız?
Kemal Nurten hanımı kucaklayarak
-Evet anneciğim, yakında anneanne olacaksın deyince
Nurten hanım önce bir çığlık attı, ardından sevinç
gözyaşlarına boğuldu.
Biraz sonra Kemal dükkana gitmek üzere yanlarından
ayrıldı.
Nurten hanım Kemal gitmeden akşam yemeğini
birlikte yeme sözünü aldığı için o gün izinli olan
kızı ile birlikte damadı gelene kadar bebekle ilgili
gelecek planları yaptılar.
Kemal ise dükkanda pek fazla kalamadı. İçini
öyle bir heyecan sarmıştı ki, dayanamayarak
saat üç gibi dükkanı kapatarak evdekilerin yanına
döndü.
Onun bu hali, ana kızı çok güldürdü. Daha sonra
hep birlikte sofrayı hazırlayıp neşe içinde yemeklerini
yediler.
Gecenin geç saatlerinde karı koca evlerine dönerken
bu defa ikisi yolda, doğacak çocukları ile ilgili
hayaller kurdular.
Sayde bir ara Kemal'e çocuklarının erkek olması
halinde, adını Burak koyabileceklerini söyledi.
Kemal ise bu jeste, hayır oğlum Burak adıyla
öldü. Eğer bir oğlumuz olursa o da kendi adıyla
yaşayacak cevabını verdi.
Devam edecek
Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
