Seni Bilir İstanbul
Cevrine hayranlığımdır özel adın
Bilmez gelipte görmeyen birde çekmeyen ağrı
Karşı cinste ki en güzel kadın
Estirdiğin rüzgarın kor ateşten bir peri
Ahkam keseni duymadım iflah kestiğin doğru
Kainatın endamı alınmış bir kez tadın
Mey olupta içilen kalır mı benden geri
Ezelden ebedisin canlar yakan İstanbul
Desem ki narına az buçuk dokunayım
Ne gecenden bir fayda gör diz boyu
Ne de gündüzünden bir parça
Nağmelensem her şarkında serilsem
Şiir olsam kendimce eteğine savrulsam
Kuş dilinde muhabbet dudağında dem olsam
Tutsaklık cana minnet Sevdiğimce derilsem
Kat sevdamı canına titret gönlü İstanbul
Bak gözlerime tan kızıllığınca
Isıt ellerimi mevsimler harici
Kızıl şarap aksın kara gözlü üzümünden
Çakmak gibi ışısın semanın yıldızları
Nazını sal endamın bal s/üzümünden
Bu sarhoşluk seninle nihayettir İstanbul
Yürek bu döner durur sevide çark dokunuşu
Canı çeksin şiirlerin bir nevi kayboluşu
Dile gelsin kalemler haykırarak ismini
Atlas yüzlü denizin yeşil mavi cismini
Yosun gözlü sevgili okunuşum İstanbul
Sayısız gurup vakitlerinde
Yakamoz saklansın benimle koynuna
Işısın yedi verenin sözde ki gül rengi
Ayın hilal kaşını çizsin gözüm üstüne
Şaşırsın har geceler tende ki kimin dengi
Bendinde yıkılan aşık seni bilir İstanbul
(
Seni Bilir İstanbul başlıklı yazı
GülsenTunçka tarafından
27.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.