Eylül Kalk Ayağa
Hangi gözle bakmalıyım
Hüzün yağmurlarında ki
bakışlara
İnilir mi bilmem ki bir daha
Sevda iniltilerinin duyulduğu
yüreğe
Kim bilir?
Bir kahve içimlik bile
Değmeyecek gözleri gözlerime
Sahiller sükûta erdi
Eylülün yuvasına çekildiği demlerde
Kuşlar bile terki diyar eyledi
Gül
bahçelerini
Ben nasıl arşınlayayım ayak izlerindeki
kumları
Geceleri sana gülümseyen ay’ı
Ve gözlerimi alamadığım dalgalar boyu
yakamozları
Ezgiler can yakarken özlemin depreştiği kuytuda
Aklıma gelişinde
yüreğimin dili olan türkü
Kurşun misali saplandı yüreğime bu gece
Her nefeste alırken
canı
Silinmeli bir rüzgarın esintisiyle
Belli, belirsiz ayak
izleri
Artık esamisi okunamaz buralarda varlığının
Ayak uçlarına basıp
giden hayaletin
Yine eylül olacak günah keçisi ayrılıklarda
Yine
dökülen yapraklar ihanetin önünde esip yok olacaklar
Ve yine kış uykusuna
yatacaklar
Bahar umudunu taşıyan yürekler
Ve yine suçlu
eylül
Yine darağacında kavuşamayan sevdalar
Satılık ruhların kol gezdiği
coğrafyada
Eylül tarumar
Eylül biçare
Eylül boynu bükük
Eylül kalk
ayağa
Kırılan kalem
Ve....................
Geride hıçkırıklara boğulan
sevdalar...
Ahmet Moran
(
Eylül Kalk Ayağa başlıklı yazı
Ahmet Moran tarafından
9.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.