İsyanlardayım moralim yok, nisyanlardayım aşina olduğum yüz
yok!
Kayıplardayım; radyolarda adım anons edilir, gazetelerde
resmim çıkar, televizyonlarda haberim yapılır.
Bir acayip havalardayım, kimseleri takmazlardayım, her gönle
akmazlardayım.
Dehlizlerdeyim çıkışım yok! Nefeslenemiyorum bir türlü,
seslenemiyorum kimseye, bir kaosa uyanmış gibiyim. Gözlerim korkudan iri mi
iri, ellerim titremekte, soluğum tık nefes, sesim kısık! Tüm bunlara sebep
yokluğun, her an aklımda olduğun ve boğulduğum!
Medet, bana bir sen lazım! Sensizlik fitne fesat dolaşıyor ortalıkta!
İmdat, ölüm öncesindeyim, sensizlik canıma kastediyor, yalnızlık
beni teslim alıyor.
Acil, bana sevgiliyi getirin!
Ömrüm bana mahpus olmuş, o yâr bana gardiyan olmuş. Günlerim
bitmez, sen hapsine düştüm düşeli yüzüm gülmez! Tahliye istemem, af asla!
Firarin olurum tek, kaçağın…
İçeride mevsim hep kış, üst baş hep salaş, zaman durmuş, akıl
ziyan olmuş, kalp kör olmuş! Yaşasan ne yazar yaşamasan ne çıkar!
Namım almış başını yürümüş bu aşkta! Gülüyorum acı acı!
Acılara gark olan ben, tırnağı etinden ayrılan ben, başı ağrıyan ben, kalbi
tekleyen ben! Cefayı çeken ben, çilekeş olan ben, dertlere müptela olan ben,
hep ben, tek ben, yek ben!
Aşkmış bütün dertlerimin müsebbibi. Haberim yok!
Bilmezlerdeyim. Hiçbir caddede sesim yok, hiçbir yolda izim
yok! Bakışım kalmamış hiçbir gözde, bu yaşamda bu yaşımda tadım tuzum yok!
Yoklar dergâhındayım, terk i terkteyim her şeyi, terki terkteyim herkesi.
Şen değilim eskisi gibi! Saçlarım siyah değil, karlar düşmüş
şakaklarıma, çizgiler derinleşmiş alnımda, gözlerim yorgun bakmakta, kalbim tıkanmakta,
beynim daralmakta! Başım bozuk bu aralar, moralim… Canım zehir zıkkım,
işkencelerdeyim sensiz ortalıklarda, nerede akşam orada sabah tavırlardayım!
Ahmet Arif gibi “Ne
İskender takmışım, Ne şah ne sultan”
şehre dalmışım balıklamasına. Protokol listemin en başına seni oturtmuşum,
sevmişim buğdayı sapından ayırır gibi, tohumu toprağa serper gibi sevmişim hem
seni. Yakasını tutmuşum şehrin ve haykırmışım: “Ya sen beni yutarsın ya da ben seni yutarım! Ortası yok bu işin!” demişim.
Hükmediyorum aşklara, sevdalara kastediyorum. Nisyanlardayım,
maziye dalmışım alıklamasına. Resmediyorum iç acılarımı toplayarak, hiç
ediyorum.
Eşkıyalık bana kalmış, serkeşlik, avarelik… Nerde bir çöp
varsa bana benziyor. Şehrin tüm atıklarını topluyorum. Kusmuklarını
gececilerin, haykırışlarını sarhoşların. Bir başıma meydan okuyorum aşkına! Polisler
peşimde, jandarmalar, istihbaratlar; hepsini sen takmışsın ardıma. Seni sevmek
ne büyük bir suçmuş, şimdi anlıyorum.
Başım duman mı duman halim yaman mı yaman! Dolanıyorum
pervane misali etrafında nerde sabah orda akşam!
İsyanlardayım aşkının!
Ayaklanıyorum bir sabah sana yürüyorum sloganlarımla. Militan
bir aşkın fedaisiyim, illegal bir sevmenin ta kendisiyim. Öleceksem sen yoluna
öleyim, hapse düşeceksem sen uğruna düşeyim. Tek senin peşinde olayım, peşin
sevilmiş ve kalbi tek kerede onun ellerine teslim edilmiş bir aşkın yılmaz
savaşçısıyım.
Teslimim can iledir. Alırsan eyvallahım olursun, helalin
olurum.
Başkasına bırakmam yüreğimi, sensiz zaten yaşamıyorumdur.